Sadece burada bulduğu şeylerle yaptığı birkaç fincan ve kase... | Open Subtitles | بعض الأقداح و الأوعية قام بزخرفتها بأشياء وجدها هنا |
Bir arkadaş olarak doğru olanı yapıp Joe'ya burada bulduğu mutluluğunu geri ver. | Open Subtitles | كصديق، افعل الشيء الصحيح و أعطي جوي السعادة التي وجدها هنا |
Kavga çıkınca içeri gelmiş, sonra takımı Onu burada bulmuş. | Open Subtitles | تركت المسار أثناء النوبة، والفريق وجدها هنا |
- Ne? Onu burada görürse öldürür. Zaten bir defa denedi. | Open Subtitles | سيقتلها اذا وجدها هنا هو حاول قتلها مرة |
- Onu burada bulmuş. | Open Subtitles | - وجدها هنا |