ويكيبيديا

    "وجد طريقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolunu bulmuş
        
    • yolunu buldu
        
    • bir yol bulmuş
        
    • yol buldu
        
    • yol bulduğunu
        
    • yolunu bulursa
        
    • yol bulabilirse
        
    • yolunu bulduysa
        
    • yolunu bulduğunu
        
    Birileri bu darbeyi sayı yayınına adapte edebilme yolunu bulmuş. Open Subtitles ثمة من وجد طريقة إرفاق هذا النبض مع بثّ الأعداد
    Fantezisini değiştirmemiş. Adetâ onu mükemmelleştirmenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles لم يغير من حلمه ولكنه وجد طريقة ليجعله مثاليا
    Beyinleri tek başına elde etmenin bir yolunu buldu ve kendisini zorlayan adama artık hizmetine ihtiyacı olmadığını söyledi. Open Subtitles حسنا، لقد وجد طريقة للحصول على الأدمغة بنفسه وأخبر الرجل الذي كان يبتزه أنه لم يعد يحتاج إلى خدماته
    Adeta hafıza kaybına sebep olan bir yol bulmuş gibi. Open Subtitles يبدو وكأنه قد وجد طريقة للتظاهر بفقدان الذاكرة
    Bombayı Mayıs'ta postalamak için bir yol buldu... ama Ağustos'a kadar da teslim edilmeyecekti. Open Subtitles وجد طريقة لارسال قنبلة في مايو لكن لايتم استلامها الا في اغسطس
    Serbest piyasada satmak için zekice bir yol bulduğunu söylüyorlar. Open Subtitles الشائعات تقول أنه وجد طريقة ذكية لوضعها في السوق المفتوح
    Eğer ruhunuzu bedeninizden ayırmanın bir yolunu bulursa onu cehenneme götürüp geriye sadece kara duman kalana kadar kızartır. Open Subtitles وإذا وجد طريقة للحصول على روحكِ، فسيأخذ هذه الروح إلى الجحيم لتتحمص هناك، إلى أنّ لا يتبقى شيء سوى الدخان الأسود.
    Atmosferin üstüne çıkacak bir yol bulabilirse tabii. Open Subtitles إذا وجد طريقة لنثره في مستوى عال في الأتموسفير
    Eğer ölmenin bir yolunu bulduysa, bizim de bunu bir an önce bulmamız lazım. Open Subtitles لو وجد طريقة للموت فعلينا أن نجدها وبسرعة
    Hayatımı kontrol ediyor. Babamın suçu.Numarayı yenmenin bir yolunu bulduğunu söylemişti. Open Subtitles وكان والدى على خطأ قال انه وجد طريقة لهزيمة هذا الرقم
    Kamerayı klinikte gizlemenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles وجد طريقة ما ليخفي ألة التصوير في العيادة
    Sanırım bu hayelet bir kaç dakikalığına, veya en azından onlara istediği şeyi yaptırtacak kadar bir süre, insanların içinde durmanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles يطارده كيف؟ اعتقد انه وجد طريقة للسيطرة على الناس لدقائق قليلة
    Birisi demiri bağlama yolunu bulmuş böylece kasayı iki boyut arasına koyabilmiş. Open Subtitles احدهم وجد طريقة لربط الحديد بحيث يمكن ان يكون بين بعدين
    Bu gece için beni hapishaneden uzak tutmanın yolunu bulmuş. Open Subtitles وجد طريقة لإبقائي بعيدا عن السجن لهذه الليلة.
    Adam bir suç dehası ve geleceğin için kupaya para saklamanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles ليعتني بإبنته الوحيدة؟ الرجل مجرم عبقري، ولقد وجد طريقة لوضع المال لمستقبلنا في الكأس،
    bu Sandia Ulusal Laboratuvarından. Jeff Brinker adında bir kişi kendiliğinden düzenlenen bir kodlama prosesi yapmanın bir yolunu buldu. TED هذه مختبرات سانديا الوطنية؛ رجل يدعى جف برنكر قد وجد طريقة للحصول على عملية تشفير ذاتية التكون.
    İz bırakmadan susturmanın bir yolunu buldu. Open Subtitles . المشتبه وجد طريقة لقمعهم دون ترك علامات
    Ne yaptığımı biliyorum, bazı şeyler kontrolüm altında ama sonunda o bunu da mahvetmenin bir yolunu buldu. Open Subtitles أتُقن ما أفعله، لديّ بعض السيطرة. ولكن وجد طريقة لتدمير ذلك أيضًا.
    Ona yaklaşmak için bir yol bulmuş ve onu bir şekilde tehdit etmiş. Belki de arabayı bile ona kullandırtmıştır. Open Subtitles وجد طريقة ليقترب منها و يهددها بطريقة ما
    A, onu tekrar susturacak bir yol bulmuş olabilir mi? Open Subtitles هل تظنون أن "A" وجد طريقة تجعل "ترافياس" يصمت! ؟
    Belki de sen saklandığı yeri bulduktan sonra korkutuğu için, ya da dürtülerini yerine getirmek için başka bir yol buldu. Open Subtitles ربما أصبح خائفا بعد أن وجدتم مخبأه، أو.. ربما قد وجد طريقة اخرى لحك ما يزعجه.
    Sigaradan daha hızlı bir yol bulduğunu söyledi belki gidip onunla görüşmelisin. Open Subtitles قال أنه وجد طريقة أسرع من السجائر... وأنه ربما يجب أن تقابله هناك ؟ ...
    Yani bunu kim çaldıysa biz pazarlayamadan önce pazarlamanın bir yolunu bulursa bittik. Open Subtitles لذا سواء من سرقها إذا وجد طريقة ليبيعهاقبلأن نفعلهذا نحن ، فعندهاسيُقضىعلينا.
    Atmosferin üstüne çıkacak bir yol bulabilirse tabii. Open Subtitles إلى لابشري مغسول الدماغ -إذا وجد طريقة لنثره في مكان عال بالأتموسفير
    Ya, bir şekilde geri gelmenin yolunu bulduysa Open Subtitles ماذا لو بطرقة ما وجد طريقة للعودة
    Senin yaşlarındayken, hatta tam şu anki yaşındayken geçmişini hatırlamanın bir yolunu bulduğunu söylemişti. Open Subtitles حينما كان في مثل عمرك تماما في مثل عمرك قال أنه وجد طريقة تذكره بماضيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد