Ve iyileşmemin bir parçası da incittiğim insanlarla aramı düzeltmek. | Open Subtitles | وجزء من استعادة عافيتي هو أن أُعوِّض الناس الذين جرحتهم |
Bir Teksaslı ve bu takımın bir parçası olmak rüyalarımın gerçekleşmesi demek. | Open Subtitles | تصبح قرون طويلة، وجزء من هذا الفريق كرة القدم هو حلم تحقق. |
Stratejimin bir parçası, onunla jimnastik hakkında sadece salonda konuşmaktı. | TED | وجزء من خطتي كان أن أحدثها عن الجمباز في صالة الرياضة فقط. |
Bu keyifin bir kısmı bu işin zorluğunu bilmektir. | TED | وجزء من هذه المتعة هو معرفتنا لمدى صعوبة الامر |
Bence, problemin bir kısmı şu ki baskın eğitim kültürü öğretme ve öğrenmeye odaklanmalı ama ölçmeye değil. | TED | وجزء من المشكلة، حسب اعتقادي، أن الثقافة المهيمنة في التعليم تركّز ليس على التدريس والتعلم، بل على الاختبار. |
Ve benim fotoğraf çalışmamın bir parçası şu Ben sadece orada orada ne olduğunu kayda almış olmuyorum. | TED | وجزء من عملي الفوتوغرافي هو ليس فقط توثيق ما هناك. |
Bildiğin gibi, işim imaj satmaktır, ve işimin bir parçası bu imajla beraber yaşamaktır. | Open Subtitles | وكما تعرف، ان عملي هو عبارة عن بيع صورة ما، وجزء من شغلي أن أعيش تلك الصورة. |
Ve bu kuralın bir parçası da ne pahasına olursa olsun ailesini korumayı içeriyor. | Open Subtitles | والدك عاش وفقا لرمز معين وجزء من ذلك الرمز دفاعه عن عائلته مهما كان المطلوب |
Vekaleten müdür olmanın bir parçası da komuta zincirine riayet etmektir. | Open Subtitles | .. وجزء من عملي كمديرة هو أن أحترم السلسلة القيادية |
Ve bununla başa çıkmak gelişiminin bir parçası. | Open Subtitles | وجزء من النضج هو تعلم كيفية التعامل معهم |
Bunun bir kaza olduğunu ve boyun kırma numarasının bir parçası olduğunu söylediler. | Open Subtitles | قالوا ذلك كان حارث عرضي وجزء من حيلته لكسر الرقبة. |
İşimizin bir parçası vampirleri sikişirken izlemek. | Open Subtitles | وجزء من عملنا هو مشاهدة مصاصي الدماء وهم يمارسونها. |
Bu geçmişin bir parçası da ortak barda içme alışkanlığı. | Open Subtitles | وجزء من هذا التاريخ يتضمن تصرفاً شائعاً وهو شرب كأس في الحانة |
Ve işimin bir parçası da seri katilleri yakalamak. | Open Subtitles | وجزء من عملي أن اصطاد القاتلين المتسلسلين |
Şimdi anlaşılıyor ki aslında Gümüş Hattını arayan insanların yakalayıcıya ihtiyacı var. kendilerini yakalayıcıların yerine koyarak, gönüllü oluyorlar ve ailenin bir parçası haline geliyorlar. | TED | والان تعود إلى نقطة البداية لأنه في الواقع الناس التي تتصل بالخط الفضي يحتاجون إلى ملتقط الكرة والان أصبحوا ملتقطين الكرة بأنفسهم من خلال إعطاء شيء بالمقابل ويصبحوا متطوعين وجزء من هذه العائلة |
Kültürümüzün bir parçası, tarihimizin bir parçası. | TED | أنه جوء من الثقافة، وجزء من التاريخ. |
Tasarım gerçekten her yerde ve tasarım en az her şey kadar önemli ve şu durumdan çok memnunum ki, çeşitliği ve hayatımızdaki merkeziyetinden ötürü bir çok insan, meslek olarak, tutku olarak, ve basitçe, kültürümüzün bir parçası olduğu için buna dahil oluyor. | TED | التصميم حقاً في كل مكان، وتصميم لا يقل أهمية أي شيء، وأنا سعيدة للغاية لأنه، بسبب تنوعها ونظرا لأهميته لحياتنا، العديد من الناس يأتون إليها كمهنة، كعاطفة، وكما، ببساطة جداً، وجزء من ثقافتهم. |
O idol bir prodüksiyon menajeri ve bizim ailemizin bir parçası. | Open Subtitles | ومدير إنتاج هائل، وجزء من الأسرة. |
Ayrıca bu artan bolluğun bir kısmı, ülkelerin sularına dökülecek ve buraların hayat dolmasına yardımcı olacaktır. | TED | وجزء من تلك الوفرة المتزايدة سيصب في مياه البلاد، وسيساعد على إحيائها مجدداً. |
Tahtayı sevme sebebimin bir kısmı tahtadan binalarımdan birine insanlar girdiğinde her seferinde onların tamamen farklı tepki verdiklerini fark ediyor olmam. | TED | وجزء من السبب في أنني أحبه هو أنه في كل مرة يدخل الناس إلى مبانيي الخشبية، ألاحظ أن ردة فعلهم مختلفة بشكل كامل. |
Bunun bir kısmı kendimizin ölçüldüğü yeni bir dünya ile başlıyor. | TED | وجزء من ذلك يبدأ مع العالم المنشئ من تكميم الذات، |