Sidorov'un patronu Waaldt'la yüz yüze görüştüğünü söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه اجتمع وجهاً لوجه مع رئيسة (والد) |
Kirkman'la yüz yüze geldiğinde yazanları harfiyen uygulayacaksın. | Open Subtitles | ، )عندما تكون وجهاً لوجه مع (كيركمان أريدك أن تفعل تماماً كما مكتوب |
Castle, beni Linus'la yüz yüze getirirsen yemin ederim silahımı çeker vururum onu. | Open Subtitles | أقسم لك يا (كاسل)، لقد جلبتني وجهاً لوجه مع (لاينوس)، -فإنّي سأسحب مُسدّسي وأطلق النار عليه . |
İşte Aristo der ki trajedi kahramanın gerçek kimliğiyle yüzyüze geldiği o andır. | TED | كما تعلمون، يقول أرسطوالمأساة هي اللحظة التي يأتي البطل وجهاً لوجه مع هويته الخاصة. |
Kurbanlarla yüzyüze gelmek, ne hissettirdi sana? | Open Subtitles | كيف جعلك تشعر ؟ أن تكون وجهاً لوجه مع الضحايا ؟ |
Juice'la yüz yüze görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد مقابلةٌ وجهاً لوجه مع (جوس). |
Atalarınla yüzyüze gelmek çok komik bir durum. | Open Subtitles | إنه شىء مضحك أن تأتى وجهاً لوجه مع أجدادِك |
- Şu nadir dahi ile yüzyüze konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريد مقابلة وجهاً لوجه مع ذلك العبقري الاستثنائي |
Diğer amirle asla yüzyüze gelmeyecek. | Open Subtitles | هو لن يحظى أبداً بمقابلة وجهاً لوجه مع قائد آخر |
Çirkin yüz şu demektri -- Bir köpek ya da çocukla yüzyüze kaldığın zaman, Dersin ki, "Ne yapıyorsun! Şimdi dur, dur, dur!" | TED | و الوجه القبيح هو -- عندما تكون وجهاً لوجه مع جرو أو طفل، تقول، "ماذا تفعل! توقف الأن، توقف، توقف! " |
...yüzyüze durduğuma hala inanamıyorum. | Open Subtitles | ... أنني أقف وجهاً لوجه مع أعظم عالم |