Zanlıya yüzümüze karşı yalan söylemesini söyleyen avukat dahil. | Open Subtitles | بما في ذلك المحامي الذي أخبر المشتبه به أن يكذب علينا في وجهنا |
Babasından ne kadar nefret ettiğini yüzümüze söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنا في وجهنا كم تكره أباها |
Dr. Fowler'in madde aktarma cihazı bu sabah yüzümüze patladı. | Open Subtitles | وحدة د."فاولر" لتحريك المادة إنفجرت في وجهنا هذا الصباح |
Yüz ifadelerimizin duygularımızı yansıtmaları gerekir ama iletişim sadece diğer kişi Yüzümüzü doğru okuyabiliyorsa gerçekleşir. | Open Subtitles | من المفترض أن تعبيرات وجوهنا تقوم بتوصيل مشاعرنا لكن التواصل لا يحدث إلا لو قرأ الشخص الآخر وجهنا قراءة صحيحة |
Yüzümüzü boyamamız gerekmiyor. | Open Subtitles | فآخر ما نحتاجه هو ان نسود وجهنا لذلك .. أليس كذلك ؟ |
İçimizde ne fırtınalar koparsa kopsun yüzümüzde en iyi ifade olmalı derdi. | Open Subtitles | كان يقول أنّه مهما كانت مشاعرنا الداخليّة علينا أنْ نبدي وجهنا الأفضل |
Belki arkalarımızı doğrulayan, kadın kovboy, veya köpek senaryosunda, başka bir deyişle, yüzlerimizi biraz absürt tutuyoruz. | Open Subtitles | ربما سنصور مواضع مختلفة وبمعنى آخر، نظهر خلفيتينا حيث نبقي وجهنا غريباً |
Az önce kapıyı yüzümüze kapattı. | Open Subtitles | لقد أغلق الباب في وجهنا |
- Onunla genetik uzmanının odasında karşılaştığımız ilk gün öylece oturup, yüzümüze baka baka yalan söyledi. | Open Subtitles | ريجينا) عرفت) - اول يوم قابلناها فيه - فى مكتب مستشار علم الوراثة جلست هناك، نظرت الينا فى وجهنا و كذبت |
yüzümüze yalan söyledi. | Open Subtitles | كذب في وجهنا |
Yüzümüzü örten maskelerin esirleriyiz. | Open Subtitles | نحن عبيد لقناع يخفي وجهنا الحقيقي |
Yüzümüzü yalamaya çalışıyor ama ona izin vermiyoruz. | Open Subtitles | قد حاول لعك وجهنا ولكننا رفضنا |
Bazen Yüzümüzü göstermemiz gerekir. | Open Subtitles | يجب اظهار وجهنا في وقت ما |
Hayalimiz yüzümüzde patladı. | Open Subtitles | حلمنا إنفجر في وجهنا. |
Gitmesine izin veremeyiz. yüzlerimizi gördü. | Open Subtitles | حسناً , لن يدعنا وشأننا لقد رأى وجهنا |
O yüzlerimizi gördü. | Open Subtitles | لقد رأى وجهنا |