ويكيبيديا

    "وجهِه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüzüne
        
    • yüzünde
        
    • suratına
        
    • Yüzündeki
        
    • suratını
        
    • suratından
        
    Steve yüzüne karşı yalancı dedi ve öylece durup bunu kabul etti. Open Subtitles ستيف دعاه بالكاذب فى وجهِه وهو فقط وقف هناك
    Şeytanın yüzüne gururla bakın, çocuklar! Open Subtitles انظروا للشيطانَ في وجهِه بفخرِ، يا أولاد
    İri erkek, şişman, kır saçlı, yüzünde doğum lekesi var. Open Subtitles رجل كبير، شَعر رمادي، سمين، وشم على وجهِه.
    Kapıyı açıp büyüyü bozacak ve kapıyı suratına çarpacağım. Open Subtitles أَنا فَقَطْ سَأَفْتحُ البابَ ألغِي التعويذة وإصفقْ البابَ في وجهِه
    Gerçekten harikaydı Yüzündeki ifade Open Subtitles لقد كَانَت عظيمَه جداً النظرة على وجهِه.
    Büyük ihtimalle... suratını zımbaladığındandır. Open Subtitles هذا من المحتمل بسبب وَضعك المشابكَ في وجهِه.
    Orospu çocuğu yine gelirse yine suratından vurursun! Open Subtitles وإذا تخطّى اللعين خطوة أخرى تطلق عليه النّار على وجهِه مُجدّداً
    yüzüne sızan bu kan damlaları kafaya alınan sert bir darbe olduğunu gösteriyor. Open Subtitles حَسناً، كُلّ هذا الدمِّ الذي يَتقطّرُ من وجهِه يُؤكّدُ ذلك، و حصلت على صدمة حادة قوى في الرأس.
    Onu bir SA grubunun önüne diktiler ve herkese onun önünden geçmesi ve yüzüne tükürmesi emredildi. Open Subtitles وضع أمامنا بالمجموعة "إس.أي" وكل شخص أُمر بالمشي أمامه والبصق في وجهِه
    yüzüne inanılma şeyler başarmışsınız. Yakışıklı Oliver'in geri geldi... Open Subtitles أنت عَمِلتَ شغل عظيم على وجهِه.
    Tümörü yüzüne sıçramaya başlamıştı. Open Subtitles أورامه بَدأتْ بالإنتِقال إلى وجهِه
    Neden bunu yanında taşıyorsun? Bir ara başarırsam, yüzüne atmayı planlıyorum. Open Subtitles متى نجحت سوف أَرْميه في وجهِه
    yüzüne bak! Open Subtitles إنظرْ إلى وجهِه!
    Niye onun yüzünde birçok akne var ? Open Subtitles لِهذا عِنْدَهُ العديد من حبِّ الشباب على وجهِه
    Bu ifadeyi sadece pastaneye giderken yüzünde görebiliyorum. Open Subtitles أنا قليل ما أَرى هذه النظرةِ على وجهِه "الإعندمانَذْهبُإلى "بيتِالفطائر.
    Karısı vefat ettiğinden beri ilk defa yüzünde gülümseme görmüştüm. Open Subtitles حَسناً، إنّها المرّة الأولى منذ أن ماتتْ زوجتَه، رَأيتُ حتى a إبتسمْ على وجهِه.
    David Loach'un suratına nasıl vurduğunu anlat. Open Subtitles حسنا اخبرُني ثانيةً عن كَيف ضَربتَ *ديفيد لوتش* في وجهِه.
    Veya, Lawson ona aşık ve, ...kocasını terk edeceğini sanıyor ama adın onun suratına gülüyor. Open Subtitles أَو Lawson كَانَ عاشق لها، يُفكّرُ هي سَتَتْركُ زوجَها وهي تَضْحكُ في وجهِه.
    Kendi kanında boğularak ölmüş. Yüzündeki izler ondan. Open Subtitles خُنق حتى مات، هكذا سبّبت تلك الآثارِ أسفل وجهِه
    O Yüzündeki çok belli olan antenler ile aynı solucan gibi ardında iğrenç kaygan bir şey bırakarak sürünürken... Open Subtitles بتلك اللوامسِ الصَغيرةِ ...بُرُوز وجهِه أنزلق مثل الدودة ...بمخاطيه
    Bu beni onun küçük suratını dağıtmaktan alı koyacak. Open Subtitles و هذا سوف يمنعني من تهشيم وجهِه الوسيم ذاك
    suratını görmeliydin. Open Subtitles كان عليك رؤية النظرة على وجهِه.
    Bunu suratından anlayabilirsiniz. Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ تَراه ذلك في وجهِه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد