Lakeview'deki evimi gösterdiğimde Babamın yüzünü görmeliydin. | Open Subtitles | يجب أن ترى وجه والدي عندما أريته بيتي في ليك فيو |
Ama Babamın yüzünü görünce, benim yapmam daha iyi diye düşündüm. | Open Subtitles | لكن حينما رأيت وجه والدي فكرت أنه من الأفضل أن أقدم على ذلك بدلاً منه |
Harika. Babamın yüzünü şimdiden görebiliyorum. | Open Subtitles | أوه، عظيم أستطيع أن أرى وجه والدي بالفعل |
Ben de Babamın yüzünü unuttum. | Open Subtitles | قد نسيت وجه والدي أيضاً |
Bir adam arabamıza yaklaştı, ve silahını babamın suratına doğrulttu. | Open Subtitles | مشى رجل يصل إلى سيارتنا، التلويح بندقيته في وجه والدي. |
Onu buraya çağırarak babamın suratına tükürdün. Sorun değil. | Open Subtitles | بصقتي في وجه والدي .بإحضاره إلى هنا |
Hillel'de Babamın yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | أنا ارى وجه والدي في (هيليل) |