Böylece merakın ötesinde ne yaptığımız konusunda çok iyi bir nedene sahibiz ve beyinlerimizde neler olduğunu öğrenmek konusunda mantıklı bir gerekçeye. | TED | لذلك فهذا سبب وجيه جدا يتجاوز الفضول لتبرير ما نقوم به، وتبرير اهتمامنا بما يجري داخل الدماغ. |
Bunun için çok iyi bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | فمن الممكن أنه فعل ذلك لسبب وجيه جدا |
Genel olarak konuşmak gerekirse, bu çok iyi bir sebep içindir. | Open Subtitles | فلا بد أن يكون هذا لسبب وجيه جدا |
New York gökdelenlerinin şehrin alt merkezi ve şehrin ortasında yoğunlaşmasının çok iyi bir sebebi vardır. | Open Subtitles | ناطحات سحاب نيويورك متركزة في الـ (ميدتاون) و الـ (داون تاون) لسبب وجيه جدا |
Pes, bu çok iyi bir soru. | Open Subtitles | -هذا سؤال وجيه جدا |
Ve çok iyi bir nedeni... | Open Subtitles | وهناك سبب وجيه جدا... |