| Bunun gitmemek için geçerli bir sebep olduğuna dayanarak soruyorum ki değil bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | على فرض أن ذلك سبب وجيه لعدم الذهاب، و هو ليس كذلك كيف عرفت ذلك؟ |
| Bunun gitmemek için geçerli bir sebep olduğuna dayanarak soruyorum ki değil bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | على فرض أن ذلك سبب وجيه لعدم الذهاب، و هو ليس كذلك كيف عرفت ذلك؟ |
| ...emirlerine uymamak için iyi bir nedenim olduğunu bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | فأنا أريدهم أن يعرفوا أنّي لديّ سبب وجيه لعدم إطاعتهم |
| Umarım dün gece için iyi bir nedenin vardır. | Open Subtitles | أَتمنى أن يكون عندك سبب وجيه لعدم مجيئك ليلة أمس |
| Onu buraya gömmememiz için iyi bir sebep var mı? | Open Subtitles | أيوجد سبب وجيه لعدم دفنك له هنا |
| Bak, Camile. Sana söylememek için iyi bir sebebim var, yoksa söylerdim. | Open Subtitles | انظري (كاميل) لدي سبب وجيه لعدم اخباري اياك او لكنت اخبرتك. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 