| Bu anlaşmayı yaparken tüm sorumluluk sizdeydi ve... bunu yalnız yaptınız. | Open Subtitles | وأنت أخذت هذا وصنعت الصفقة... وكنت وحدك بهذا. |
| Bu anlaşmayı yaparken tüm sorumluluk sizdeydi ve... bunu yalnız yaptınız. | Open Subtitles | وأنت أخذت هذا وصنعت الصفقة... وكنت وحدك بهذا. |
| Bütün bunların senin için zor olduğunu biliyorum. Ama bu işte yalnız değilsin. | Open Subtitles | انظر، أعلم أن هذا صعبٌ عليك لكنك لست وحدك بهذا الأمر |
| Bu çöplükte asla yalnız değilsin! | Open Subtitles | لن تبقى وحدك بهذا الكوخ من الصفيح |
| Özür dilemene gerek yok ve yalnız değilsin. | Open Subtitles | لستي بحاجه للاعتذار ولست وحدك بهذا |
| Bu işte yalnız değilsin birader. | Open Subtitles | لست وحدك بهذا يا صاح |
| Bunda yalnız değilsin. | Open Subtitles | لستِ وحدك بهذا. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 