Dizleri o kadar kaygan, narin, hassas ve kırılgandı ki öylece duruyordu, dokunulmaz gibiydi sanki. | Open Subtitles | ركبتها كانت دقيقة, صغيرة، ناعمة وحسّاسة, في المتناول. في المتناول من يدي. |
Evet. Çok hassas ve titizlik gerektiren bir operasyondu. | Open Subtitles | نعم، لقد كانت عمليّة دقيقة وحسّاسة |
Çok saf ve narin... ve masum. | Open Subtitles | إنها صافية وحسّاسة جداً... وبريئة |
Yani, eğlenceli ve güçlü biriymiş. | Open Subtitles | فقد كانت مرحة، وحسّاسة |
Tanıdığım kadarıyla çok çalışkan ve azimli bir kız. | Open Subtitles | أنا أتفهم بأنها أنيقة وحسّاسة |
Kate, sen açık sözlü ve şehvetli Avrupalı görünümde birisin. | Open Subtitles | (كايت) أنتِ متفتحة وحسّاسة جدًا ومظهرك أوروبي |