ويكيبيديا

    "وحقيبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çanta
        
    • çuval
        
    • torba
        
    • çantasını
        
    • çantası var
        
    Ancak iki koca çanta dolusu ekipman teslim aldım: Miğfer, mühimmat yeleği, kürek, uyku tulumu... Tüm teçhizat. TED لكنهم ملأوا حقيبتين مصنوعتين من الصوف الخشن بالمعدات: خوذة وسترة حمل الذخائر، وجاروف وحقيبة للنوم، العدة كاملة.
    Hayır, bir mont, şapka ve çanta gördünüz. Devam et, Dixon. Open Subtitles لا, لقد رأيت معطف و قبعة وحقيبة هيا يا ديكسون
    Palto, gömlek ve çanta benim, içinde yiyecek var. Open Subtitles ومعطفاً، وقميصاً، وحقيبة بها بعض الطعام ومنشفة وبعض الصابون
    Sen yarı-bilinçli Gloria ve bir çuval gübre ile geri döndün. Open Subtitles وتعود ومعك جلوريا نصف فاقدة الوعى وحقيبة بها سماد
    Ama depo dolusu şeker ve bir torba köpek pisliği cevap olabilir. Open Subtitles لكن خزان وقود مليء بالسكر وحقيبة مشتعلة ببراز الكلب ستفي بالغرض
    Ona uygun terlikleri ve el çantasını görene kadar bekle. Open Subtitles اعتقد انه يجب أن تنتظر لترى الحذاء المتطابق وحقيبة اليد الصغيرة
    Tüfeği ve çantası var. Sanırım yeteri kadar da patlayıcı. Open Subtitles انه يحمل بندقية وحقيبة قماشية و انا اخمن طلفات نارية اكثر
    Sadece Avrupa için tren bileti ve bir çanta dolusu başarısız sosyalist politikalar. Open Subtitles ترخيص برويل فقط وحقيبة ظهر مليئة بسياسات اشتراكيه فاشلة
    Bir lamba ve boş bir çanta taşımak beni öldürmeyecektir. Open Subtitles لن أتذمّر لمجرّد حمل مصباح وحقيبة خاوية.
    Hesselboe lüks bir çanta ve paltonun parasını devlete ödetti. Open Subtitles هيسيلبو كلف المال العام مبلغ طائل لمعطف وحقيبة
    800 dolara etekli takım, ceket ve bir çanta almış. Open Subtitles أنفقت 800 دولار على تنورة وسترة ، وحقيبة يد
    Bir yerde hükümet, rüşvet ve bağlantılarla işliyorsa güzel bir takım elbise ve bir çanta nakitle bir çok şey yapabilirsiniz. Open Subtitles في الأمكان التي تجري بها الحكومة رشاوٍ واتصالات يمكنك إنجاز الكثير بواسطة بدلة جميلة وحقيبة من النقود
    Çalışıyordum ve bir çanta dolusu para ağıma takıldı. Open Subtitles كنت أعمل، وحقيبة مليئة بالنقود في شبكتي.
    Bana son 5 günün ulaşım kayıtlarını ve bir diplomatik çanta getirin lütfen. Open Subtitles واجلبوا لي سجل السفر للأيام الخمسة الماضية وحقيبة ديبلوماسية من فضلكم
    çanta tutan bir adamsın. Open Subtitles مع غرفتين في فندق ولا حياة عاطفية وحقيبة
    Lobos ve bir çanta dolusu parayla bir otel odasında oturuyorum. Open Subtitles أنا فى غرفة بفندق مع لوبوس اللعين وحقيبة مليئة بالأموال
    Sen nasıl mücadele biliyorum! Tek boynuzlu at ve çanta ile, ne sonuna kadar! Open Subtitles لم أكن أظن أنك تستطيع القتال بقميص أحادي القرن وحقيبة الخصر لكن فعلت
    Zekice olmazdı. Göç henüz tamamlanmadı ve çanta tehlikede. Open Subtitles كان ليكون ذلك فعلًا طائشًا، لم يكتمل النزوح بعد وحقيبة الظهر معرضة للخطر الآن
    10 sentlik biramız ve bir çanta dolusu bozukluğumuz var. Open Subtitles ومشروب بـ10 سنت للكأس وحقيبة مليئة بالعملة
    Ve sen harcanmış bir kız ve bir çuval gübre taşıyorsun. Open Subtitles وأنت تحمل فتاة فاقدة الوعى وحقيبة من السماد
    - Ve sonra, bir torba portakal- Open Subtitles - ولم أدر بعدها إلا وحقيبة من البرتقال ...
    Bu sweatshirt'i ve bu sırt çantasını giyiyordu. Open Subtitles كان يرتدي هذه القلنسوة وحقيبة الظهر هذه
    Louboutin marka ayakkabıları ve Prada marka çantası var. Bence gayet iyi. Open Subtitles -إنها ترتدي حذاء ماركة "لوبوتاين" وحقيبة ماركة "برادا"، إنها بخير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد