Bu benim yaşlılık günlerimi daha da yalnız kıldı. | Open Subtitles | بسبب هذا أصبحت وحيداً جداً فى شيخوختى |
Bu benim yaşlılık günlerimi daha da yalnız kıldı. | Open Subtitles | بسبب هذا أصبحت وحيداً جداً فى شيخوختى |
Biliyorum ama sen de Çok yalnız görünüyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم، لكنك تبدو وحيداً جداً. |
Çok yalnız gözüküyordun. | Open Subtitles | بدوت وحيداً جداً |
Çünkü çok yalnızım. Özellikle de işler kötü ve konuşacak kimse yokken. | Open Subtitles | إنني أكون وحيداً جداً و خاصة عندما يكون العمل سيئاً و لا يوجد من أتحدث إليه |
Beni terk ettikten sonra çok yalnızlık çektim. | Open Subtitles | لقد أصبحت وحيداً جداً بعد ذهابها |
Pek yalnız kalmış görünüyorsun John Spartan, ama her şey o kadar da farklı değil. | Open Subtitles | (تبدو وحيداً جداً (جون سبارتن لكن الأمور ليست مختلفة تماماً |
Belki... ama çok da yalnız. | Open Subtitles | ربما .. ولكنه وحيداً جداً |
Çok yalnız biriydi. | Open Subtitles | لقد كان شخصاً وحيداً جداً |
- Git başımdan haydi. - Lütfen. Biliyorsun, çok yalnızım. | Open Subtitles | أخرج ،، فلتفعل ، ارجوك هل تعلم ، لقد اصبحت وحيداً جداً |
Ve ben çok yalnızım. | Open Subtitles | كنت وحيداً جداً |
Onu hâlâ çok özlediğini biliyorum ama onsuz çok yalnızlık çekiyorsundur. | Open Subtitles | انا اعلم انك سوف تضل تفتقدها جداً ...لكن انت تبدو وحيداً جداً بدونها |
İkizler Cornell'e gittiğinden beri yalnız kalmış, | Open Subtitles | (أنهنه وحيداً جداً منذ أن ذهب التوأمين الي (كورنيل كورنيل : جامعه أمريكيه |