ويكيبيديا

    "وحيداً في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek başına
        
    • tek başıma
        
    • bir başına
        
    • nde yalnız
        
    • tek başımaydım
        
    Çocuk ormanda tek başına hayatta kalamaz. Open Subtitles ولكن لا يمكن للولد البقاء حياً وحيداً في الغابة
    Ailene ihanet edersen bu dünyada tek başına kalakalırsın. Open Subtitles إذا بعت عائلتك، ستكون وحيداً في هذا العالم
    -Teşekkür ederim. Barda tek başına oturup içkisini içen evli bir erkeksin. Open Subtitles إذاً أنت رجل متزوج , تجلس وحيداً في حاة تشرب
    Sanırım "as" beni temsil ediyor, kamyonumda tek başıma çalışıyorum, yalnız uçuyorum. Open Subtitles أنا أظنُ أنَّ ذلك الرمز يمثلني وأنا أعمل وأقودُ وحيداً في شاحنتي
    Zavallı kuzucuk, üşümüş sürüsü Sabah bir başına açmış gözünü Open Subtitles الحمل الصَغير المسكين الآن صوفه سيبَردَ يستيقظ وحيداً في الصباح
    Hadi, Şükran Günü'nde yalnız kalamazsın. Open Subtitles الأن , هيا. لا يمكن أن تكون وحيداً في عيد الشكر.
    tek başımaydım bu koca dünyada, tek başıma! Open Subtitles لقد كنت وحيداً وحيداً في كل هذه الدنيا الواسعة
    Bu tek başına seyretmek istemeyeceğin türden bir film. Open Subtitles هذه الأفلام لا تشاهدها وانت وحيداً في المنزل
    Ravenna'da tek başına asi bir lejyon kalıntısı ile duruyor ve bana şartlar koşmaya cesaret edebiliyor? Open Subtitles يجلس وحيداً في رافينا مع بقايا فيلق تمرد و يجرؤ على إملاء شروطه عليَّ؟
    Şölene tek başına gitmenin kendini yalnız hissettirdiğini söylediğin için. Open Subtitles هذا لأنك قلت بأنك ستكون وحيداً في المهرجان
    Eski mahallede tek başına başını derde sokmaz mı? Open Subtitles ألا تعتقد أنّه سيتعرّض للمشاكل بوجوده وحيداً في الحيّ القديم؟
    Bir otelde tek başına kalırsa değerini daha iyi anlar. Open Subtitles ربما سيقدركِ أكثر عندما يقضي ليلة وحيداً في فندق
    O ürkünç evde tek başına olduğunu söyledi ama üst kattaki pencerede başka biri vardı, hayal falan da görmedim. Open Subtitles لقد أخبرني بأنه يجلس وحيداً في ذلك المنزل المخيف ولكن ثمة شخص آخر يقبع عند تلك النافذة العلوية وهذا ليس من وحي خيالي
    Ortağını korumaya devam et, hapiste tek başına çürürken o da senin payını harcar. Open Subtitles احمي شريكك. ودعه ينفق نصيبك من السرقة بينما تموت وحيداً في السجن
    Frosty'nin takımından biri tek başına lider. Open Subtitles واحد من فريق فروستي يبحر وحيداً في الموجة 703خخ 00: 49: 29,566
    Büyük bir ormanda tek başına kalmak veya canavarlar tarafından yenmek gibi. Open Subtitles مثل كونك وحيداً في الغابة، أو يتمّ أكلك بواسطة وحوش.
    Beni bu yılan yuvasında tek başıma bırakamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تتركني وحيداً في هذا المكان اللعين
    Küçükken diğer çocuklar gittikten sonra oyun alanında daima tek başıma ölen annemi düşünerek otururdum. Open Subtitles عندما كنت صغيراً أعتدت أن أجلس وحيداً في الملعب بعد ذهاب باقي الأطفال
    Babam üzgündü çünkü hiç kadını yoktu ve tüm sabahlarını evde bir başına harcıyordu. Open Subtitles والدي كان حزيناً لآنه لم يلتقِ بالمرأة المناسبة و كان يمضي كل صباح وحيداً في منزله
    Çılgın müzik yapımcısı, kendini yazan, reşit olmamış kızların tadına bakarak koca bir evde bir başına yaşıyor. Open Subtitles منتج أغاني مجنون يعيش وحيداً في منزل خالي , مع نكهة من الفتيات القاصرات الكتاب يكتب نفسه
    Kimse Şükran Günü'nde yalnız olmamalı. Open Subtitles لا ينبغي لأحد أن يكون وحيداً في عيد الشكر
    Botta tek başımaydım... Open Subtitles كنت وحيداً في قارب نجاة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد