yalnız ve hamileyken neler çektğim hakkında hiçbir fikrin varmı. | Open Subtitles | انتَ لا تعلمُ كيف تكونُ وحيداً و حاملاً فى نفسِِ الوقت |
Sözü geçen seksi parça yalnız ve perişandı ne yapacağını bilemiyordu ve yeni bir dans koreografisi için aradığımda memnuniyetle yardıma geldi. | Open Subtitles | لذا فأن صديقك الجذاب هنا كان وحيداً و مشتتاً ليس لديه ما يفعله و كان سعيداً جداً لمساعتدي بتصميم |
Seni yalnız ve terk edilmiş bir şekilde bırakmak istemedim değil. | Open Subtitles | على الرغم من إنني رغبتُ بترككَ هناكَ وحيداً و منسيّاً |
Birinin deliler koğuşunda depresif, yalnız ve evsiz bir şekilde neden kalmak istediğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لمَ قد يريد أحدهم ... أن ينتهي به الأمر يائساً ... وحيداً و مشرداً ... في مصح عقلي |
Mafya babasını bekliyor ki yalnız ve silahsız gelmesi yönünde anlaşmıştılar. Ama bilin bakalım ne oldu? | Open Subtitles | الذي وافق على الحضور وحيداً و أعزل |
Neden yalnız ve silahsız geleceğine inansın ki? | Open Subtitles | لماذا يصدق أنه سيأتي وحيداً و أعزل؟ |