ويكيبيديا

    "وحيدة في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek başına
        
    • işte yalnız
        
    • yalnız başına
        
    • konuda yalnız
        
    Ama Londra'da yalnız bir kadının tek başına ilerlemesinin kolay birşey olmadığını öğrendim. Open Subtitles لكني اكتشفت أن التجول وحيدة في لندن لم يكن أمراً سهلاً بالنسبة لامرأة
    Sonra da kendini Eola County Psikiyatrisinde buldu. tek başına. Open Subtitles و إنتهي بها الأمر وحيدة في مستشفي إيولا للأمراض العقلية
    Böyle bir yerde tek başına kalmak eğlenceli olmasa gerek. Open Subtitles ليس من الممتع ان تكوني وحيدة في الحفلات كما الان
    Ve günün sonunda bu işte yalnız olduğumu kabul edeceğim. Open Subtitles وسأقبل في نهاية اليوم أنِّي وحيدة في هذا الامر
    Yatağında yalnız başına uyumaktan sıkılmaz mısın? Open Subtitles ألم تشعري بالملل؟ وأنتِ وحيدة في فراشك الصغير؟
    Bu konuda yalnız olabilir ama bence bu soruşturma boyunca birimiz rasyonel kalmalı. Open Subtitles ربما أكون وحيدة في هذا ولكن على أحدنا أن يحتفظ بالعقلانية البشرية خلال هذا التحقيق
    Günümüzde dini manzarada IKAR tek başına değil. TED ليست أيكارا وحيدة في المشهد الديني اليوم.
    Komşumuz ve hapishanede tek başına, korkmuş durumda. Open Subtitles إنها جارتنا وهي وحيدة في هذه المقاطعة،ومذعورة
    Bütün gün çalışmak için ve şükran günü tek başına bir ağacı bile olmayan bomboş evde oturmak için. Open Subtitles لذا يمكنك العمل طوال اليوم والذهاب لبيتك وحيدة في عيد الميلاد لمنزل فارغ حتي بدون شجره
    Buradan kızın evde tek başına olduğunu... yaşlı kadından başka kimsenin onu ziyaret etmediğini... ve kadının aslında... babasının annesi olduğunu öğreniyoruz. Open Subtitles ونحن نكتشف أنها وحيدة في المنزل لا أحد يزورها سوى السيدة المسنة والتي هي في الواقع
    Bu koca evde tek başına kalmaktan çok korkuyorum. Open Subtitles أنا خائفة بعض الشي لكوني وحيدة في بيت كبير
    Sana önemli bir ameliyatı tek başına yapma şansı veriyor. Open Subtitles إنها تعطيك فرصة التحليق وحيدة في عملية كبيرة.
    Yağmurda tek başına yürümeyi hiç düşündün mü? Open Subtitles هل أخذت في إعتبارك المشي وحيدة في المطر ؟
    Kim bilir hangi ıssız yerde, tek başına yalnızlıktan çürüyorsundur şimdi? Open Subtitles .وحيدة في مكان موحش .قد تكون تتعفن بشكل جيد
    Dev gökkuşağına tek başına hapsoldu. Renklerle çevrili. Open Subtitles وحيدة في وسط قوس قزح عملاق محاطة بالألوان
    Bir kadın için gecenin bir yarısı tek başına dolaşmak kötü olmalı. Open Subtitles إنه لأمر سيء تماما للمرأة أن تـكون وحيدة في الليل.
    Bu işte yalnız değilsin sen. - Biz varız. Open Subtitles هذا غير صحيح وتعلمين هذا لستِ وحيدة في هذا
    - Bu işte yalnız değilsin. Open Subtitles - أنت لست وحيدة في هذا
    Ölü annesiyle beraber kulübede yalnız başına oturmuyorsa tabii. Open Subtitles أجل، قد تكون في طريقها إلى هنا إلا إن كانت وحيدة في كوخ مع جثة أمها
    Evet, elimde bir et dondurucusunda yalnız başına oturan bir çocuk var ve Cabe ve Paige'in de kalbi kırık; Open Subtitles أجل، حسناً، لديّ شابّة تجلس وحيدة في فريزر لحم،
    Artık bu konuda yalnız değilsin. Bununla birlikte başa çıkacağız. Open Subtitles لستِ وحيدة في هذا سنتعامل مع هذا سويةً
    Bu konuda yalnız değilsin, Kono. Open Subtitles أنتِ لستِ وحيدة في هذا، (كونو)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد