Yıllar boyu, bunu yapamayacak olacağım günün gelmesinden korktum. | Open Subtitles | وخشيت لسنوات أن يأتي اليوم الذي لا أقدر على ذلك |
Bunun seni nasıl etkileyeceğinden korktum ve aklımdakileri söyledim, ...ve anlaşılan o ki, çok fazla şey söylemişim. | Open Subtitles | وخشيت أنه قد يؤثر عليك لذا خطر ببالي، وعلى ما يبدو, واحدة في كثير من الأحيان |
Kana susamışlığım o kadar yeniydi ki sana ve kardeşine zarar vermekten korktum. | Open Subtitles | كنت حديثة العهد بنهم الدم، وخشيت جدًّا أن أؤذيك أنت وأخاك. |
Onu çağırmaktı. Her şey kötüye gidiyordu. Onu yalnız bırakmaya korkuyordum. | Open Subtitles | مناداته، لقد ساء الأمر كثيراً وخشيت أن أتركه وشأنه |
Ve gelip sana söylersem daha çok incineceğinden korkuyordum. - Bana güveniyor musun? | Open Subtitles | وخشيت إن صارحتك بالحقيقة، أن يزيد ألمك مرارةً. |
Varisin hayatını tehlikeye attı. Ben de bir kötülük yapmasından korktum. | Open Subtitles | هددت حياة الوريث الملكي وخشيت من أن تستخدم ألعاب خفة |
Hayatta kalmak için ne yaptığı hakkında... ve Ellia'nın da öyle olmasından korktum. | Open Subtitles | ...ومافعله ليبقى حيا... ... وخشيت أن تصبح إيليا مثله. |
Seni ve değer verdiğim... her şeyi kaybetmekten korktum. | Open Subtitles | وخشيت أنْ أخسرك وأخسر كلّ ما يعزّ عليّ |
Beni kabul etmeyeceğinizden korktum. | Open Subtitles | وخشيت ألا تقبل دعوتي |
Çok azına güvenip, çoğundan korkuyordum. | Open Subtitles | وثقت بالقليل وخشيت الأكثر |