Hayır, teşekkürler. Ben bir kadeh Woodbridge pinot noir alayım. | Open Subtitles | فقط ( بينوت ودبريدج نوير) أو هل نحصل على زجاجة. |
Woodbridge Ormanı'nın yakınlarında bir askeri sığınaktalar. Harika. | Open Subtitles | هم في بعض السفن النجاة خارج الغابات "ودبريدج" |
Sanırım Bryce Woodbridge aradığımız kişi. | Open Subtitles | . أعتقد أن (برايس ودبريدج) هو الشخص المطلوب |
Az önce Bryce Woodbridge'den bir e-mail aldım CEO pozisyonu için bana teşekkür ediyordu. | Open Subtitles | (لقد وصلني للتو رسالة من (برايس ودبريدج . تشكرني على تعيينها كالرئيسة الإدارية الجديدة |
Woodbridge'ten beri sıkıldılar. | Open Subtitles | (لقد كانوا محبوسين منذ (ودبريدج |