Seninse annen öldü ve baban perişan haldeydi bu yüzden baban içmeye başladı ve karaciğerini mahvetti. | Open Subtitles | أما والدتكِ فقد ماتت وكان تعيساً بعدها وبدأ بمعاقرة الشراب, ودمّر كبده |
Hayat tasarruflarını boşalttı, yüzlerce hayatını mahvetti. | Open Subtitles | قام بالإستيلاء على مُدخرات حياتهم ودمّر مئات الحيوات |
Kabini kim temizlediyse arabadan kurtuldu telefonu da yok etti. | Open Subtitles | أيٌ من قام بمسح الكوخ. تخلّص من السيارة ودمّر الهاتف. |
Santrifüjü ve serumu yok etti. | Open Subtitles | لقد دمّر جهاز الطرد المركزيّ ودمّر معه المصل |
Meğer bir adam onların dükkâna gidip orayı toz duman etmiş. | Open Subtitles | أحد الرجال ذهب إلى محلّه ودمّر المكان |
Meğer bir adam onların dükkâna gidip orayı toz duman etmiş. | Open Subtitles | أحد الرجال ذهب إلى محلّه ودمّر المكان |
Sakin ol ve öfkenin seni tüketmesine göz yum. Aynı anda hem yarat hem de yok et. | Open Subtitles | سأهدأ وأدع الغضب يهيمن عليّ، شيّد ودمّر في اللّحظة عينها. |
Yaptım, tamamladım. Sonra Hyde beni buldu ve laboratuvarı mahvetti. | Open Subtitles | تلك هي المسألة، لقد أكملته ثمّ عثر (هايد) عليّ ودمّر المختبر |
David, bankandaki bir hesap sahibi paramı çaldı, işlerimi mahvetti ve ortaklarımı öldürdü. | Open Subtitles | ديفيد) ، صاحب حساب في بنكك) سرق أموالي ودمّر أعمالي وقتل مُساعديني |
Senin canını yaktı. Çocuğumuzu öldürdü. Damon'ı mahvetti. | Open Subtitles | أذاك وقتل ابننا ودمّر (دايمُن) |
O kendi hayatını mahvetti. | Open Subtitles | ودمّر حياته. |
Buraya geldi ve Dokuzuncu Leyjon'u yok etti. | Open Subtitles | عبر إلى هنا ودمّر الفيلق التاسع بأكمله |
Bu yüzden hapisten kaçtı, kasedi yok etti bu onu yok edip onu görünmez yapacaktı tüm zaman boyunca saklandığını iddia edecekti. | Open Subtitles | أجل. إذن هُو هرب، ودمّر الشريط الذي يُمكن أن يُدمّره، ويعود بشكل غير مرئي، -مُدّعياً أنّه كان مُختبئاً طوال الوقت . |
Örnekleri kaynat. Her şeyi yok et. | Open Subtitles | اطبخ عيّناتك ودمّر كل شيء |
Bul ve yok et! | Open Subtitles | إبحث ودمّر ! |