çünkü, beni çalışan bir kadın, tasarımcı olarak ciddiye almıyorsun. | Open Subtitles | وذلك بسبب أنكى لا تأخذيننى على محمل الجدية كأمرأةعاملة,أو كمصممة. |
- çünkü mülkün olduğu ikamet bizim tek kâr getiren bölgemizdi. | Open Subtitles | وذلك بسبب أن بيع الممتلكات السكنية كان هو الشىء الوحيد المربح. |
Ama Amerika'da ne yapacağımı bilemedim, çünkü bu özgürlük bana fazla gelmişti. | TED | و لكن في أمريكا، لم أكن أعرف ماذا سأفعل وذلك بسبب الحرية الكبيرة التي كانت لدي |
Bunun sebebi, bu gezegendeki yaşamın ve tarihin ezber bozucuların tarihi olması. | TED | وذلك بسبب أن الحياة وتاريخها على هذا الكوكب صنعها مَن خالفوا القواعد. |
Tonoz, gerçekten de yanlış inşa edildiği ve aceleye geldiği için çökmüş olabilir. | Open Subtitles | القبة في الحقيقة انهارت وذلك بسبب أنها بنيت بشكل غير صحيح وعلى عجل |
Ha senin kötü yön bulma becerinden dolayı köle avcılarına beş dolar ödeyeceğim. | Open Subtitles | تحتم عليّ دفع خمس دولارات لممسكي العيد أولئك، وذلك بسبب حِسك السيء للإتجاهات |
ve o zaman hala terketmemiş sayılır, aşkının gücü yüzünden. | Open Subtitles | وبعد ذلك مازال لم يرحل، وذلك بسبب مقدار قوة حبه. |
dedi. çünkü tarlalarını sel basmıştı ve bu pirinç çiftçileri günlüğü iki dolardan aza çalışıyordu. | TED | وذلك بسبب أن حقولهم غُمرت بالماء ويعيش هؤلاء المزارعين على أقل من دولارين في اليوم. |
Eşimin yararına taksi harcamalarımı kontrol altına aldım, çünkü çevresel faktörleri değiştirmiştim. | TED | لقد تعاملت مع نفقات مشاركة سيارتي لصالح زوجي، وذلك بسبب التغييرات التي قمت بها. |
Şöyle düşünün bir şehri buldozerlemek gibi veya bir ormanı çünkü herşeyi silip süpürüyor. | TED | وفكر بها على أن تكون تحفير لمدينة أو لغابة وذلك بسبب ترتيبها |
çünkü, demek istediğim bu noktada onu koruyabiliriz. | TED | اقصد , وذلك بسبب أننا في هذه النقطه , نستطيع حمايته |
çünkü bugün bir maymun sete astral yolculuk yaptı. | Open Subtitles | وذلك بسبب القرد الذي قام بالظهور الوهمي أثناء المقابلة |
Bunu biliyorsun çünkü başını döndüren onun kokusu, çünkü her defasında bir şok yaşarsın. | Open Subtitles | وذلك بسبب أن رائحتها يجعل رأسك يغوص لأنك تجدين رعشة جسدية كل مرة |
Benim için bir iyilik daha yapmışsın, Baba çünkü sen o kadar iyi bir insansın ki. | Open Subtitles | هذا شيئ اخر انت تفعله لى وذلك بسبب انك رجل كريم يا ابى |
çünkü kostümlülerin gençlerimiz, halk ve medya üzerindeki etkisiyle, kopyacılar ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | وذلك بسبب تأثيره على الشباب العام وفي الصحافة، يوُجد لديكِ نسخ بكل مكان لهم. |
Evet. Ben, bir yapmak ama o beni görmek isteyeceksin değil çünkü budur. | Open Subtitles | نعم, وذلك بسبب أنَّني لم أحجز موعداً ولكنَّه سيرغبُ في مقابلتي |
Ve bunun sebebi, hem kamu sektöründe hem özel sektörde, karar alma yetkisine sahip kişilerin çoğunun, gerçekten tehlikede olmadıklarını hissetmesidir. | TED | وذلك بسبب أن أغلب الأشخاص الذين لديهم سلطات اتخاذ القرار في كلٍ من القطاعين العام والخاص لا يشعرون بأنهم في خطر |
Çin ürünlerinin kalitesi son 10 yıl içinde istikrarlı bir şekilde artmakta ve bunun sebebi oradaki istikrarlı rekabet ortamı. | TED | وارتفعت جودة المنتجات الصينية باستمرار في العقد الماضي، وذلك بسبب بيئة تنافسية شرسة. |
Bu hiç de bilimsel kaygı taşımayanlara rağmen -- veya belki de bunlar yüzünden bu dönem aynı zamanda TB'yi tedavi etmek için ilk harekete geçenleri gösterdi. | TED | وذلك بسبب قلة المخاوف العلمية تميزت هذه الفترة أيضًا بالخطوات الأولى نحو علاج السل. |
Şimdi, Topper'ı bu görevde bunun için istiyoruz. | Open Subtitles | والآن نحن بحاجة الى توفر من أجل المهمة وذلك بسبب صفته هذه |
Gezegenin hızlı dönme hareketinden dolayı çizgi şeklini alırlar. | Open Subtitles | وهي تتشكل في خطوط، وذلك بسبب ارتفاع سرعة دوران الكوكب |
Majesteleri, annem ve ben leydi hizmetkarıydık, ama vebadan dolayı işsiz kaldık. | Open Subtitles | جلالتك أنا وأمي خدم سيدة، عاطلين عن العمل، وذلك بسبب الطاعون |