ويكيبيديا

    "وذهبنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gittik
        
    • ve
        
    • gitmiştik
        
    • alıp
        
    • çıktık
        
    • gidersek
        
    • gittiğimizde
        
    • gitsek
        
    • koyulduk
        
    Birlikte gıda bankalarına gittik, ses ve fotoğraf kayıtları almaya başladık. TED وذهبنا معًا إلى بنوك الطعام وبدأنا بأخذ تسجيلات صوتية وإلتقاط الصور.
    En son ne zaman bir tanka atlayıp, Hansen's Point'e gittik? Open Subtitles متى كانت آخر مرة أخذنا فيها الدبابة وذهبنا إلى موقع هانسون؟
    Bu yüzden, siz partiye gittikten sonra bisikletimize binip, onun restoranına gittik. Open Subtitles , لذا، عندما ذهبتِ إلى تلك الحفلة ركبنا دراجاتنا وذهبنا إلى مطعمه
    Orada bi yerde olduğunu düşündük, gittik ve onu bulduk. TED كنا نظن أنه قد يكون هناك، وذهبنا ووجدناه.
    Ross Buzulu'ndan kopmuştu, oraya buz kenarı ekolojisini keşfetmek ve buzun altındaki yaşam formlarını aramak için gittik. TED انفصل قبالة الجرف الجليدي روس، وذهبنا الى هناك لاستكشاف بيئة حافة الجليد والبحث عن أشكال الحياة تحت الجليد.
    Beni ziyarete California, Los Angeles'a geldi. Birlikte Malibu'ya gittik. Malibu'yu görünce hayal kırıklığına uğradı. TED أتت والدتي لزيارتي في كاليفورنيا، في لوس أنجلس، وذهبنا إلى ماليبو، والتي خيّبت آمال أمي.
    Onlara mektup yazdık, kutulara koyduk ve hediyeleri elimizle teslim etmek ve samimi aktivizm gerçekleştirerek onlarla tartışabilmek için yıllık genel kurula gittik. TED وكتبنا إليهم الخطابات ووضعناها في الصناديق، وذهبنا إلى الجمعية العمومية السنوية لتسليم الهدايا وتحقيق هذا النوع من النشاطات العاطفية حيث أجرينا مناقشات معهم.
    Yaptığımız da bu. Haiti'ye gittik, Rwanda ve Afganistan'a gittik, Etiyopya'ya ve Moğolistan'a gittik. TED وذلك ما فعلناه. ذهبنا الى هاييتي، وذهبنا الى رواندا، أفغانستان، اثيوبيا، منغوليا.
    ve oraya gittik. Herkes arkadaşçaydı, özellikle birçok arkadaş sahibi olmuştum. TED وذهبنا وكان الجميع بغاية اللطف وبالأخص فقد تعرفت على الكثير من الأصدقاء
    Sonra Joplin'e gittik ve aniden... aniden hepsi birden ateş etmeye başladı. Open Subtitles وذهبنا إلى جوبلن ، وفجأة وفجأة بدأوا فى إطلاق النار
    Elbette gittik. Ama Amiral gelmedi. Open Subtitles ـ وذهبنا بالطبع، ولكن الادميرال نفسه لم يظهر أبداً
    Pazartesi sabahı dükkanı kapattık ve oraya gittik. Open Subtitles ولذا فى صبيحة الأثنين أغلقنا المحل وذهبنا معا
    İki kere alışveriş merkezine gittik ve bir kere de futbol maçına gittik ve ondan sonra da başka bir alışveriş merkezine gittik. Open Subtitles وذهبنا ذات مره إلى مبارات كرة قدم وبعد ذلك ذهبنا إلى متجر تجاري مختلف
    Bankaya gittik, paramızı çektik... ve sinemaya gittik, salon serin ve çok güzeldi. Open Subtitles ذهبنا إلى المصرف أخذ مالنا وذهبنا إلى السينما حيث كانت الروعة والبرودة
    ve Natasha, Tim, Gene ve ben akşam yemeğine çıktık. TED وذهبنا نتاشا و تيم و جين و أنا إلى العشاء.
    Onun kuzeninin almaya gitmiştik. Open Subtitles يعيش في نيويورك ايضاً ، وذهبنا لإحضار ابنة عمة
    Yanıma iki biyokimyacı arkadaşımı da alıp çılgın kuramımız hakkında konuşmaya gittim. TED ثم أحضرت صديقين لي في الكيمياء الحيوية وذهبنا للتحدث معه حول نظريتنا المجنونة
    Eğer tapınaktan ayrılıp Grafton'a yaşamaya gidersek, o zaman çocuklarım bana geri verilecek. Open Subtitles يقول أننا إذا غادرنا الملجأ وذهبنا للعيش في جرافتون فأن أولادي سيرجعان لي
    Büyüyüp okula gittiğimizde bazı hocalar vardı her fırsatta çocukları üzen. Open Subtitles عندما كبرنا وذهبنا الي المدرسة كان هناك بالضرورة هؤلاء المدرسين الذين كانوا يؤذون الاطفال بكل ما يستطيعون
    Düğünü ekip de baş başa sessiz sakin bir yere gitsek hayal kırıklığına uğrar mıydın? Open Subtitles هل ستكونى منزعجه لو تركنا الحفل وذهبنا الى مكان هادئ نحن الاثنان فقط ؟
    Y aş eleştirilerinizden dolayı önemsenmediğimizi sanıp yola koyulduk. Open Subtitles شعرنا بالإهانة من قولك أننا كبار سن وذهبنا للمنزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد