Sanırım birçok kişi Bunun arkasındaki niyeti anlayabilir | TED | اعتقد ان معظم الناس يفهمون المغذى من وراء ذلك. |
Bunun arkasındaki kişileri bulup durdurana kadar bence uyarı seviyesini arttırmalıyız. Evet, efendim. | Open Subtitles | وحتى نجد ونوقف الأشخاص الذي وراء ذلك أعتقد بأنه يجب علينا رفع مستوى الانذار |
Bu işin arkasında senin olduğunu biliyordum, Gaddar Doktor Wu. | Open Subtitles | كان يجب أن أعلم أنك وراء ذلك فينديش دكتور وو |
Çünkü bunun arkasında çok yüksek bir emir-komuta zinciri var. | Open Subtitles | لأنه كان هناك شـخص ذو نفوذ في القيادة وراء ذلك |
Bütün bunların arkasında kimin olduğunu öğrenmek istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تريد أن تكتشف مَن وراء ذلك |
Başından beri Bu işin arkasında o var. | Open Subtitles | كان وراء ذلك منذ البداية |
Polise göre, Bunun arkasındaki, yakalanan terörist Aseem Lala var. | Open Subtitles | ووفقا للشرطة،قُبض على الإرهابي اسيم لالا،و هو وراء ذلك |
Bunun arkasındaki adamlar sebebini dinleselerdi görebilirlerdi ama onlar kendi hırslarının ötesini göremiyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص الذين وراء ذلك سيرون هذا، إذا أمكنهم الاستماع للسبب لكن لا يمكنهم الرؤية إلى ما بعد طموحهم الخاص بهم |
Bunun arkasındaki bilimi anlamamız lazım. | TED | نحتاجُ لدراسة العِلم لما وراء ذلك. |
Yine de, Bunun arkasındaki adamın o kadar da dar görüşlü olacağından kuşkuluyum, bilmesi gerekenleri düşününce. | Open Subtitles | ...على أية حال، أشك بأن الشخص الذي وراء ذلك قصير نظر بما فيه الكفاية لذلك، لمنح سبب للشك به |
İnanılıyor ki Bunun arkasındaki neden gelecek seçimler. | Open Subtitles | ".. ومن المتوقع" أن السبب وراء ذلك" "هو الإنتخابات |
Bunun arkasındaki en büyük sebep olduğu için Anvita Chauhan'a kocaman bir teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أقول كبير 'شكرا' لAnvita شوهان .. .. الذي هو أكبر السبب وراء ذلك. |
Bu işin arkasında da, aynı herifler var. Taa, başından beri. | Open Subtitles | نفس الناس وراء ذلك كل هذه الأمور طوال الوقت |
F.B.I.Bu işin arkasında. Phoenix'te seninle ilgili bazı notlar var. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفيدرالي وراء ذلك يا جيم |
Yani Bu işin arkasında dışarıda öylece kan içen meraklı bir taklitçinin mi olduğunu söylüyorsun? | Open Subtitles | اوه ، لذا أنت هل تخبرني عن لغز محير بأن مصاص الدماء شرب بعض الدم ، و الأصل وراء ذلك كلب يستطلع ويريد الإيقاع بنا ؟ |
bunun arkasında her kim varsa başka birisi daha yaralanmadan onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | علينا ايقاف أيَّ كان الذي وراء ذلك قبل أن يتأذى شخص آخر |
Kuralları bozduğu için onu susturmamı istediler ama bunun arkasında başka bir şey olabileceğini düşündüm. | TED | وطلبوا مني إسكاته أو معاقبته لمخالفته القواعد، ولكنني كنت أعرف أن هناك سببًا ما وراء ذلك. |
Pekala, adalelerini seviyorum, ışıltılı gülümsemeni, fakat bunların arkasında başka birinin saklı olduğunu biliyorum, o adam ürkek ve utangaç, bununla birlikte büyük bir kalbi var... | Open Subtitles | ... بالطبع انا احب عضلاتك وابتسامتك البراقه .. ولكننى اعرف انه وراء ذلك المظهر الخادع .. يوجد رجل جبان وخجول وذو قلب كبير ... |
O zamanlar bütün bunların arkasında Tyson'ın olduğundan emin değildik. | Open Subtitles | والآن، في تلك اللحظة، لم نكن واثقين أن (تايسون) كانت وراء ذلك كله |
Veya en azından Bu işin arkasında o var. | Open Subtitles | أو على الأقَل، هو وراء ذلك. |