Böyle yapmak istiyorsan, durma, devam et, ama gittim diye doktor değilsin deme. | Open Subtitles | ولو كنتَ تريدُ القيام بذلك فتفضّل لكن لا تخبرني أنّني أقلُّ كفاءةً في الطبِّ لو تركتكَ ورحلت |
Arabanın önünden çektim, elimi bıraktı ve sonra da gitmiş. | Open Subtitles | سحبتها بعيدًا عن السيارة، تركت يدي، ورحلت. حسنٌ. |
"Onu doğuran kadın kordon bağını ağzıyla kopardı düğüm attı ve terk etti." | Open Subtitles | والتي حملت به قطعت حبلي السري بأسنانها، فربطته ورحلت |
Sen ölmüştün, morgda uyandın, sonra kalktın ve öylece gittin. | Open Subtitles | كنت ميت، استيقظت في المشرحة وثم نهضت ورحلت |
Saat 17.49'da ayrıldı, kapanmadan hemen önce. | Open Subtitles | ورحلت من هناك الساعه 5,49 قبل موعد الغلق مباشره |
Birkaç gün sonra gitmişti. | Open Subtitles | ورحلت بعدها بيومين، وانا اعتقدت |
Ufaklıkları aldı ve seni terketti. | Open Subtitles | لذا أخذت الأطفال ورحلت |
Bir gün canıma tak dedi ve kaçtım. | Open Subtitles | يوماً ما أكتفيت من هذا ورحلت. |
Biliyorum daha önce aramalıydım. Bir anda korktum ve oradan ayrıldım. | Open Subtitles | أعلم أنني كان يجب أن أتصل من قبل، لكني ذعرت ورحلت |
Yeterince kazanıyordu... ama demek ki kararını verdi ve çekip gitti. | Open Subtitles | استغرقت وقتاً طويلاً حتى بدأت في جمع هذه النقود ولكنّها فعلتها آخيراً، ورحلت |
Parçaları atlara dönüştü ve ben birine binip gittim. | Open Subtitles | وتحولت القطع لأحصنة ركبت أحدها ورحلت بعيدا. |
Ben 15 Haziran'da ikinci konvoyla gittim. | Open Subtitles | ورحلت أنا مع الدفعة الثانية في 15 يونيو |
Büyük olayımı yaptım ve, ondan sonra... kalabalığa teşekkür edip çekip gittim. | Open Subtitles | علمت أنني عزفت أعظم نغمة لذا... شكرت الجمهور ورحلت. |
O kadın, pes edip çekmiş gitmiş. | Open Subtitles | هذه المرأة هُنا إستسلمت فقط ورحلت بعيداً عنهم |
Baba, senin şirket öylece toplanıp gitmiş olamaz. | Open Subtitles | يبدو أن شـركتك حزمت أمتعتها ورحلت |
Baba, şirketin öylece toplanıp gitmiş olamaz. | Open Subtitles | يبدو أن شـركتك حزمت أمتعتها ورحلت |
Sözlerimi bu kadar ciddiye alıp evi terk ettin ha? | Open Subtitles | يا بني لقد أخذت الأمور على محمل الجد غضبت ورحلت من البيت |
Neden orada olduğunu unuttun ve gittin. Yapmış olabileceğim bir şey gibi geliyor. | Open Subtitles | أنت نسيت سبب تواجدك هناك، ورحلت من هناك فحسب. |
Kendini kaybetti sanki, işten ayrıldı, telefonunu kapattırdı ve gitti. | Open Subtitles | لقد تركت عملها وأغلقت هاتفها النقال ورحلت. |
Onun yerine müzik durdurmuş o da gitmişti. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك، توقفت الموسيقى ورحلت. |
Ufaklıkları aldı ve seni terketti. | Open Subtitles | لذا أخذت الأطفال ورحلت |
Kearny Kalesi. Bir at çaldım ve kaçtım. | Open Subtitles | سرقت حصانا ورحلت |
Hücre arkadaşlarıma elveda dedim ve sevdiğim kadınla buluşmak için ayrıldım. | Open Subtitles | ودّعت أصدقائي بالزنزانة، ورحلت مع المرأة التي أحببتها. |
Karısı onu terk etti. çekip gitti. Ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | انها تركته ورحلت انا لا اعلم ماذا جرى |