| Dünyaya pembe gözlüklerle bakmak gibi. | TED | إنه مثل النظر للعالم من خلال نظارات وردية اللون. |
| Bunlar pembe. Aynı zamanda deri. | Open Subtitles | هذه وردية اللون إنّها أيضاً جميلة المظهر |
| pembe iççamasırı giymediğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنني لا أرتدي ثياب داخلية وردية اللون |
| Bu pembe iç çamaşırı giydiğin içindi, | Open Subtitles | وهذا لأجل إرتداء ملابس داخلية وردية اللون |
| Şu küçük pembe artı işareti çok şeytani. | Open Subtitles | علامة موجب صغيرة وردية اللون غير مرغوب فيها |
| Sanki pembe renkli bir buzlu camdan bakıyormuşuz gibi görünürler. | Open Subtitles | تبدو كما لو أننا ننظر إليها عبر . نظارات بعدسات وردية اللون |
| Dışarı çıkıp kızını aramaya başlamış, ve binanın yöneticisi kadına birkaç genç çocuğun pembe bir sırt çantasını alıp kanalizasyona doğru koştukları görmüşler. | Open Subtitles | ذهبت للبحث عنها و أمن المبنى أخبرها أنه رأى اثنان من الشباب يلتقطون حقيبة وردية اللون |
| Onu pembe bir battaniyeye sarmışlar ve bez bağlamışlardı. | Open Subtitles | لفوها في بطانبة وردية اللون ووضعوا لها حفاضات |
| Pencereler, demir doğramalı ve saksılarda, pembe kapıyla uyumlu pembe Latin çiçekleri vardır. | Open Subtitles | وإطارات النوافذ مُبطنة بالرصاص وأُصُص الأزهار بها زهور الكبوسين وردية اللون لتتماشى مع الباب |
| Gri örgü kazak, pembe kalplerle dolu. | Open Subtitles | بل هو محبوك سترة رمادية، والكامل للقلوب وردية اللون. |
| Yalnızca otel tarafından tahsis edilen pembe renkli taksilere binin ve diğer ülkelerdeki gibi sadece şişe su için. | Open Subtitles | أستقلوا فقط سيارت الأجرة وردية اللون المنظمة بواسطة الفندق وكما هو الحال مع البلدان الأخرى ألتزموا بالمياه المعدنية |
| Ama sen pembe bir odada o kadar güzel olursun ki. | Open Subtitles | لكنك ستكونين جميلة جداً في غرفة وردية اللون. |
| Arkadaşımın ağaç dalında yetiştirdiği küçük incecik pembe bir orkidesi var. | Open Subtitles | ـ نعم لدي صديق لديه زهرة أوركيد ... صغيرة وردية اللون تنمو على أغصان الشجرة ... |
| Ah, ne kadar tatlı bir şey... pembe bir araba sürüyorum. | Open Subtitles | إنها وجبة " كيش " لذيذة أنا أقود " ميادا " وردية اللون |
| Küçük.. bayan.. ve pembe. | Open Subtitles | إنها صغيره يا سيده، و وردية اللون |
| O boynunuzdaki Avusturalya işi pembe elmas mı | Open Subtitles | هل هذه ألماسة أسترالية وردية اللون ؟ |
| pembe olmak zorundaydı, çok belli. | Open Subtitles | بالتأكيد ، يجب أن تكون وردية اللون |
| pembe renkli ve 1 metre büyüklüğünde. | Open Subtitles | ، إنها وردية اللون و بطول ثلاثة أقدام |
| Annem bir evhanımıydı, dışarıya çıkmazdık ve kızlar için çekici olan şeyler yapardık. Bana pembe renkli kıyafetler almadı hiç. | TED | لقد كانت من النوع الذي يقوم بكل شيء في المنزل و لم اكن اقوم معها بأشياء أُنثوية .. ولم نكن نخرج سويةً ولم تكن تشتري لي الملابس " وردية اللون " |
| pembe fillerle ilgili anlatılanları duydun mu? Onlar zırvalıktır. | Open Subtitles | ليست أفيالا وردية اللون |