atölyemi bir seferde kapatamam, Sen de biliyorsun ki, müşteri bulmam lazım. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أغلق ورشتي أحتاج لإيجاد الزبائن, أنت تعرف |
Tiyatroda kendime ait bir atölyem vardı. Orada yeni illüzyonlar icat ediyordum. | Open Subtitles | كانت لدي ورشتي الخاصة في المسرح، حيث يمكنني ابتكار الخدع السحرية الجديدة |
Ben de onu evdeki atölyeme götüreceğim. | Open Subtitles | لذا , سوف أخذها للبيت الى ورشتي , يا عزيزتي |
Ortak bir arkadaşımız şehri terketmek zorunda kaldı, ve bu adam Dükkanıma geldi. | Open Subtitles | إحتاج صديق مشترك لنا أن يغادر المدينة، لذلك جاء الى ورشتي |
Geçen hafta ele geçirdiğiniz bomba, atölyemde. | Open Subtitles | القنبلة التي أعدتوها الأسبوع السابق كانت لدي في ورشتي |
Çabuk dükkanımdan git. | Open Subtitles | حسناً، أخرج من ورشتي وحسب. |
Ya beni tutukla ya da dükkânımdan defol! | Open Subtitles | ... الآن،يمكنكأنتعتقلنيأو تخرج من ورشتي بحق الجحيم |
Protestan Rodin, bana ilaç veriyor çünkü atölyemi almak için umut besliyor. | Open Subtitles | ذلك البروتستانتي رودان جعلني أستغني عن جرعتي لأنه كان يأمل بأن يرث ورشتي |
İstersen atölyemi gösterebilirim sana. | Open Subtitles | أتعرف، إن أردت أستطيع أن أريكَ ورشتي لاحقاً |
atölyemi yeni garajınız olduğunu varsayın. | Open Subtitles | اعتبر ورشتي هذه ساحة لعبكم الجديدة |
Öyle görünüyor ki, benim küçük atölyem, dandik mobilyam küçük evim, araç gereçlerim onları şehvetle heyecanlandırıyor. | Open Subtitles | يبدو بأن ورشتي الصغيرة و أثاثي المتواضع أهل بيتي و أدواتي يبدو بأن هذه الأشياء قد أثارت رغبته |
Görüyorsunki, atölyem ne kadar soğuk | Open Subtitles | ترى كم هي باردة ورشتي |
- Burası atölyem. | Open Subtitles | -هذه ورشتي |
Paris'teki küçük atölyeme uğramaya. seni hemen ayağa kaldırırız! | Open Subtitles | هل تريد أن ألقي نظرة في ورشتي في باريس.. |
Sana girme dememe rağmen atölyeme mi girdin? | Open Subtitles | دخلت ورشتي عندما طلبت منك الا تدخل |
Şimdi yavaşça ve dikkatlice atölyeme gidelim. | Open Subtitles | والآن قد ببطء وبحذرٍ إلى ورشتي |
Dükkanıma geliceksin ve birde bana silah çekiceksin ha ? | Open Subtitles | إنّك تأتي إلى ورشتي وتسحب السلاح في وجهي. |
Dükkanıma götürüp içini açmam gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن آخذها إلى ورشتي وأقوم بتفكيكه |
Dükkanıma gelip bana silah çekeceksiniz öyle mi? | Open Subtitles | تأتي غلى ورشتي وتصوب سلاح نحوي |
Benim mütevazı atölyemde rahatlıkla çalışabilirsiniz. | Open Subtitles | ورشتي مسكن متواضع يمكنك أنك تعمل أي شئ |
O hâlde bu konuşmaya atölyemde devam edelim hadi. | Open Subtitles | إذن ، دعينا نواصل هذا الحديث في ورشتي |
atölyemde olmalıyım. | Open Subtitles | أحتاج ان اكون في ورشتي |
Ya beni hemen öldürürsünüz ya da dükkanımdan siktirip gidersiniz! | Open Subtitles | والآن، إما تقتلني أو تخرجوا من ورشتي! |
Şimdi, ya beni hemen öldürürsün. ya da dükkânımdan siktir olup gidersin ! | Open Subtitles | حسناً، أما تقتلني الآن، أو تخرجوا من ورشتي! |
Bu römork, Berkeley'deki dükkanımda ilk defa karşıma çıktığında, daha önce hiç bir römorkün, bir Airstream'ın, içine adım atmamıştım. | TED | حين ظهرت هذه المقطورة في ورشتي في بيركلي، لم تطأ قدمي في مقطورة إير ستريمر، أو أي مقطورة أخرى |