Bana hep soğuk-yardım ve cips getiriyordu. | Open Subtitles | وكانت دائما تخدم لي كوول الاسعاف ورقائق البطاطس. |
Arayıp biraz bira ve cips almasını istedim. | Open Subtitles | وطلبتُ منها إحضار بعض البيرة ورقائق البطاطس إلى البيت |
Tuna sandwich ve cips çikolatlı bisküvi ve şekersiz kahve | Open Subtitles | شطيرة تونة ورقائق البطاطس بعض، و بسكويت الشوكولا والقهوة، لا سكر. |
Peki, Salata, döner ve cips alabilir miyim? | Open Subtitles | حسن ، هل أستطيع الحصول على شطيرة ورقائق البطاطس ؟ أحضر السلطة |
Gidip bize biraz meze ve cips alayım. | Open Subtitles | أنا انتزاع لنا بعض، اه، جاك ورقائق البطاطس. |
Dün, muz ve cips yemiştim. | Open Subtitles | -أكلتُ البارحة موز ورقائق البطاطس |