Onlar şunu yapıyorlar --bir nevi duvar kağıdı gibi düşünebilirsiniz. | TED | و هم يصنعون --يمكنكم أن تعتبروه نوعا من ورق الحائط. |
Gördüğün son şeyin duvar kağıdı olduğunu düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تتخيل أن ورق الحائط هو آخر ما تراه قبل موتك ؟ |
Ama Duvar kağıdını kaldırın. Başımı ağrıtıyor. | Open Subtitles | ولكن تخلصو من ورق الحائط فهو يجلب لى الصداع |
Kısmen delirmiş hâlde, içindeki kadınları özgür kılmak için, Duvar kağıdını söküyor. | Open Subtitles | محاصرين في الجدار نصف مجنونه بدأت بنزع ورق الحائط لتحرر النساء |
duvar kağıtları kaplanıp birkaç da duvar yıkılırsa burası yaşanacak hale gelebilir. | Open Subtitles | بمجرد تغيير ورق الحائط وتوسيع الغرف سيصبح العيش ممكنا في هذا المكان. |
duvar kağıtlarını falan dekoratörüm seçti. | Open Subtitles | مهندس الديكور نزع ورق الحائط ومثل هذه الأشياء |
Tanrım! Şu duvar kağıdına bak! | Open Subtitles | هل لك ان تنظر الى ذلك ورق الحائط المختار |
Çünkü dünya paraya aldığım Duvar kâğıdı düşüp duruyor! | Open Subtitles | لأن ورق الحائط باهظ الثمن الذي اشتريته لازال يتساقط |
Orada bahçeli, küçük bir evi var ve şehirde duvar kağıdı sattığı güzel bir işi. | Open Subtitles | لديها منزل صغير بحديقة ازهار , ووظيفة جيدة فى المدينة, تبيع ورق الحائط. |
Lütfen çatıya çıkıp bir bak, fotoğraftaki duvar kağıdı bu... | Open Subtitles | اصعدي إلى الطابق العلوي رجاءاً --فحسب وانظري إلى ورق الحائط |
duvar kağıdı 200 yıldır orada duruyor, bir gün daha bekleyebilir . | Open Subtitles | كان ورق الحائط موجوداً هناك لمدة 200 عاماً |
Buradaki her şey son moda duvar kağıdı İngiltere'den, perdeler New York'dan el boyaması. | Open Subtitles | كلّ شئ هنا آخيراً ورق الحائط من إنجلترا ستائر مرسومة في نيويورك |
Şu Duvar kağıdını koklar mısınız, Bay Farnham? | Open Subtitles | الا يمكنك ان تشم رائحة لصق ورق الحائط ؟ |
O eski Duvar kağıdını seviyordum. | Open Subtitles | لطالما أحببت ورق الحائط القديم. |
Duvar kağıdını da değiştirsek iyi olur gerçi. | Open Subtitles | يجب أن نغير ورق الحائط على الرغم من ذلك |
Odam tamamiyle değişmiş! duvar kağıtları koyu yeşil! | Open Subtitles | لقد تم تغير غرفتي بالكامل ورق الحائط اخضر غامق |
Yaptığın göndermeler hiç sahip olamadığın çocuğun için yıllar önce yaptırdığın odanın duvar kağıtları kadar eski. | Open Subtitles | مراجعكِ في مستوى حداثة ورق الحائط في غرفة الابن الذي ادعيتِ بأنّه ابنكِ طوال هذه السنوات |
Dinle, buranın çok iyi bir yer olmadığını biliyorum, ama yeni duvar kağıtları ve masa örtüleri ve gerçekten yemek yapabilen bir aşçı ile, burayı adam edebiliriz. | Open Subtitles | إسمعي , أعرف ان هذا المكان مٌزري لكن مع بعض ورق الحائط ومفارش الطاولات وطاهي يستطيع حقاً الطهو |
Tamam canım, duvar kağıtlarını al sen. İstersen tavan için bile alabilirsin. | Open Subtitles | هيا، احضري ورق الحائط ضعيه على السقف إن أردتِ |
Neşeli duvar kağıtlarını çok ucuza aldım. | Open Subtitles | ورق الحائط المُبهِج الخاص بي كان فعلاً صفقة رابحة هو أيضاً |
Evdeki bütün duvar kağıtlarını seviyorum ama mutfağın biraz değişime ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | انا حقا احب ورق الحائط في المنزل لكن المطبخ قد يحتاج لشيء يضيءه |
Zorlukla nefes alacağım bir ay daha. Altıma yapacağım ve bu lanet duvar kağıdına bakacağım bir ay daha. | Open Subtitles | شهر آخر من المعاناة للتنفّس، ومن توسيخ نفسي، ومن ورق الحائط السخيف هذا |
Tüm bunlar Duvar kâğıdı almaya gittiğimde mi oldu? | Open Subtitles | كل هذا حدث عندما كنت بالخارج أشتري المزيد من ورق الحائط |