Tek varisi benim, yani bir kaç evrak imzalar, her şeyi toplar, ve parayı nereye gidersek oraya aktarmalarını söylerim. | Open Subtitles | أنا وريثته الوحيدة،لذا سأوقع على بعض الأوراق وأجمعهم سوياً وأخبرهم أن يحولوا الأموال لأي مكان نذهب إليه |
- varisi sensin, vasiyetinde adın geçiyor. | Open Subtitles | -انت وريثته مكتوبة في وصيته -لماذا هناك وصيّة اصلاً ؟ |
Uther, Arthur'u mirastan yoksun bırakıp Catrina'yı varisi yaptı. | Open Subtitles | أوثر) حرم (أرثر) من ولاية العرش) و جعل، (كاترينا) وريثته |
Siz yalnızca Senatör Albinius'un varisi reşit olana dek bunları denetlemekle mükellefsiniz. | Open Subtitles | إنما أنت مجرد وصي على ممتلكات السيناتور (ألبينوس) حتى تبلغ وريثته سن الرشد. |
Bay Gregson'ın Edith'i onun varisi yaptığını. | Open Subtitles | بأن السيد (غريغسون) جعل (إديث) وريثته |