Her çarşamba ve cumartesi saat 3:00'te seni görmeye geleceğim. | Open Subtitles | وسآتي لرؤيتكِ كل يوم أربعاء وسبت بالساعة 3: |
Bana adresini e-posta ile atmanı istiyorum oraya geleceğim ve ona birlikte söyleyeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | أرسل لي عنوانك عبر البريد الإلكتروني وسآتي لأعلمكم، اتفقنا؟ |
Yardıma ihtiyacın olursa bana haber et dünyanın neresinde olursam olayım seni kurtarmaya gelirim. | Open Subtitles | إذا احتجتني أي مساعدة فقط اخبريني وسآتي ركضاً من أي مكان في العالم فقط من أجل أن أساعدك |
Eğer bir savaş olursa, sadece bunu üfle ben sana yardım etmeye gelirim. | Open Subtitles | لو كنا في حالة حرب، انفخي هذه الصفارة وسآتي لمساعدتك. |
Arabaya gider misiniz? Ben de birazdan geliyorum. | Open Subtitles | يمكنكما الذهاب للسيارة وسآتي وراءكما |
Mektubunu aldım, İsa. Elimden geldiği kadar hızlı geliyorum. | Open Subtitles | وصلتني رسالتك وسآتي بأسرع وقت ممكن |
Bana yerini söyle tatlım. Hemen gelip seni alırım. | Open Subtitles | هلا أخبرتني بمكانك، عزيزي وسآتي لاصطحابك |
Tamam, pekala, git ve ölü hayvanları temizle bende bu gece sana geleyim. | Open Subtitles | حسناً، اذهبي ونظفي الحيوانات الميتة وسآتي إليكِ الليلة |
Bana adresini e-posta ile atmanı istiyorum oraya geleceğim ve ona birlikte söyleyeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | أرسل لي عنوانك عبر البريد الإلكتروني وسآتي لأعلمكم، اتفقنا؟ |
Şimdi arabaya atlayıp eve geleceğim. Seni seviyorum, yakında görüşürüz. | Open Subtitles | سوف أشغل السيارة وسآتي إليك أحبك وأراك قريباً |
Kahlid, bize ordunun belge yaktığını kanıtlarsan elimde limonlu oda parfümüyle şahsen yanına geleceğim. | Open Subtitles | خالد,أحضر لنا أفلامًا مصورة عن الجيش وهو يحرق الأدلة وسآتي بنفسي إلى مصر مع شاحنة محملة بعصائر الليمون. |
Yemek şirketinin parasını götürüp hemen yanına geleceğim. | Open Subtitles | أنا سأوصل العربون لمتعهد الطعام وسآتي لأكون معكِ |
Başarabilirsin. Her hafta sonu sana yardım etmeye geleceğim. | Open Subtitles | يمكنك عملها، وسآتي كل عطلة أسبوع لمساعدتك. |
İnsan olarak son kez bir şey yapmama izin ver sonra seninle geleceğim. Lütfen. | Open Subtitles | دعيني أفعل هذا كأخر شيء أفعله كبشرية وسآتي معكِ، أرجوكِ |
Zor olacağını biliyorum ama bana ihtiyacın olursa söyle, hemen gelirim. | Open Subtitles | سيكون الأمر صعباً إذا احتجت لي، قل هذا فحسب وسآتي على الفور |
Çocuklar arabaya gidin. Bir dakika içinde gelirim. | Open Subtitles | ،يا أولاد ، اذهبو إلى السياره وسآتي بعد دقيقه |
Günde 10 kez telefonda konuşuruz ve ben de ziyaretine gelirim. | Open Subtitles | سنتحدث عبر الهاتف 10 مرات يومياً وسآتي لزيارتك |
İyi eğlenceler kızlar. Sabah almaya gelirim. | Open Subtitles | ،إذاً، فلتحظين يا فتيات بالمتعة وسآتي لأقلك بالصباح، حسناً ؟ |
Bir yere ayrılma, bebeğim. Seni almaya geliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أصغ يا عزيزي، انتظر وسآتي إليك، إتفقنا؟ |
Sen git onlara yardım et bende birazdan geliyorum. | Open Subtitles | نعم, أتعلم, عد مجدداً وساعدهم وسآتي معك بعد قليل مرحباً! |
Ben Dean. geliyorum. | Open Subtitles | أنا دين وسآتي إليك |
Nerdesin? soyle bana, gelip seni alicam. | Open Subtitles | اخبرني فقط أين أنت الآن، وسآتي لأصطحبكَ يا ولدي. |
Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa telefonu kaldır ve her şeyi bırakıp buraya geleyim. | Open Subtitles | بالطبع، إذا احتجت أي شيء، فقط ارفعي ذلك الهاتف، وسأوقف أي شيء آخر، وسآتي إليك فورًا. |