Bu benim kartım. Size bir fayton göndereceğim. | Open Subtitles | هذا هو الكرت الخاص بي وسأرسل تاكسي، أتفقنا؟ |
Lütfen, gelir gelmez bizi arayın... Sizi alması için limuzini göndereceğim. | Open Subtitles | أرجوك إتصل بنا بمجرّد أن ترجع وسأرسل الليموزين |
Burada kalırsan, bir şey gelmez. Seni bulması için kardeşini gönderirim. | Open Subtitles | أو ابقي هنا، ولا بأس في ذلك وسأرسل أخاك في اثرك |
İşte 500, kalanını her zamanki gibi gönderirim. | Open Subtitles | هذه خمسـمائة، وسأرسل إليكِ الباقي في أقرب وقت. |
Diğer odaya gidip, telefonundan işlerin yolunda gitmediğini söyleyen bir mesaj yollayacağım. | Open Subtitles | سأذهب للغرفة الاخري. وسأرسل رسالة نصية من تليفونك |
Vazoyu yanımda şimdi götüreceğim, diğer eşyaları alması için de hemen bugün birisini yollayacağım. | Open Subtitles | سآخذ "الزهرية" معي الآن ، وسأرسل شخصاً ما لجمع باقي الأشياء هذا اليوم |
Belge elçiliğimizdeki bir dosyada. Birkaç güne kadar bir kopyasını yollarım. | Open Subtitles | الوثيقه موجوده بملف في سفارتنا وسأرسل لك نسخه منها خلال يومين |
Biraz araştırma yapıp sana bir mail yollayayım mı? | Open Subtitles | فما رأيك أن تدعيني أن ابحث لك وسأرسل لك بالبريد.. |
Eve geldiğinizde arayın, sizi almaya bir araba göndereyim. | Open Subtitles | اتصل بي عندما ترجع إلى البيت، وسأرسل سيـّارة |
Eve varınca beni arayın, sizi alması için bir araba göndereceğim. | Open Subtitles | اتصل بي عندما ترجع إلى البيت، وسأرسل سيـّارة |
Gelir gelmez arayın. Sizi alması için limuzini göndereceğim. | Open Subtitles | أرجوك إتصل بنا بمجرّد أن ترجع وسأرسل الليموزين |
Bu fotoğrafı hatırlıyor musun? Bunu Brooklyn'deki her dükkanın camına yapıştıracağım... Ve sonra kopyalarını West Bank'teki bazı arkadaşlarıma göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسله إلى كل دكان في بروكلين وسأرسل نسخة إلى بعض الأصدقاء |
senin bu hayvana zarar vermene izin vermeden önce bütün teçhizatımı toplayıp Amerikalıları evine göndereceğim. | Open Subtitles | سأحزم معداتي وسأرسل الأمريكان إلى بلادهم قبل أن أسمح لك بإيذاء هذا الحيوان |
Borcumu ödeyeceğim. Bir kaç haftaya gönderirim. | Open Subtitles | سأرد لك نقود قدر ما أستطيع وسأرسل لك البقية لاحقاً |
Venessa'ya mesaj atar, Jodie'ye e-posta gönderirim. | Open Subtitles | سأرسل رسالة لفينسيا وسأرسل لجودي بالماسنجر |
Kızın güzelce bakımını yaptıktan sonra, yukarıya gönderirim. | Open Subtitles | وسأرسل فتاة لك عندما ننتهي من تلميعها من أجلك |
Paranızı da yollayacağım elbet. | Open Subtitles | وسأرسل لك أيضا النقود في البريد |
Patent belgelerini mail adresine yollayacağım. | Open Subtitles | وسأرسل لك بالإيميل براءة اختراع. |
Siz rahatınıza bakın. Ben Tara'yı alması için bir hemşire yollarım. | Open Subtitles | حسناً , ابقي هنا وسأرسل ممرضة بعد بضع دقائق لتأخذ تارا |
Ben kız arkadaşını alıp buraya getirmesi için birini yollarım. | Open Subtitles | وسأرسل أحداً لإحضار خطيبتك إلى مركز القيادة هنا |
Kadının ehliyet bilgilerini yollayayım da aracın ruhsatına bak. İyi. | Open Subtitles | وسأرسل لكِ معلومات قيادتها" "حتى يمكنكِ الحصول على تسجيل السيارة |
Sen duş ala dur, ben sana bugün giymen için birşey göndereyim. | Open Subtitles | افعل شيئاً واحدا, خذ حماماً وسأرسل في طلب قماش للخصر لك ارتدي هذا اليوم |