- Adam görünmüyor. Evet, ama havada süzülen bir pipo ve tüken bir ceket görürsem, ebelenir. | Open Subtitles | أجل , لكن إذا رأيت أسطوانة عائمة , وسترة التدخين , إنه سيسقط |
Siyah kot ve kahverengi deri ceket giyiyor kısa kesilmiş saçları var. | Open Subtitles | ..يلبس جينز أسود وسترة جلدية بنية اللون شعره قصير |
Siyah kot ve kahverengi deri ceket giyiyor kısa kesilmiş saçları var. | Open Subtitles | يلبس جينز أسود وسترة جلدية بنية اللون شعره قصير |
Karşıdaki tezgahın yanında sarı saçlı, yeşil ceketli, falafel yiyen bir adam var. | Open Subtitles | في عرض الشارع , رجل بشعر اشقر وسترة خضراء وبعدسات , ويتناول توابل |
İkiniz, biriniz beyaz, biriniz siyahi, kravatlı, ceketli, toplu konutta gezip alış veriş arabasını taşımaya yardım etmek için yaşlı bayanlar mı arıyorsunuz? | Open Subtitles | ربطة وسترة وتسعيان وراء مساعدة السيدات على مساعدة عربات التسوّق وأي شيء أخر |
Gri pantolonu, gri blazer ceketi, yeşil üstüne beyaz şekilli kravatı olacak. | Open Subtitles | إنه يلبس بنطالاً رصاصياً, وسترة رصاصية, مع ربطة عنق خضراء ونقوش بيضاء |
Bu küçük denizci elbisesine bayılırım. Yada kadife pantolon ve süveter olabilir. | Open Subtitles | دائما احب بدلة البحارة وبأمكاننا ان نضع سروالا قصيرا وسترة |
Kahverengi saçlı, ela gözlü, ve son görüldüğünde üzerinde şort, spor ayakkabı, ve gri-beyaz bir ceket varmış. | Open Subtitles | إنّه بنّي الشعر وعسلي العينين وشوهد للمرّة الأخيرة يرتدي شورتاً ، وحذاء رياضي وسترة رماديّة وبيضاء |
800 dolara etekli takım, ceket ve bir çanta almış. | Open Subtitles | أنفقت 800 دولار على تنورة وسترة ، وحقيبة يد |
Etekli takım, ceket, çanta. Daha çok Doğu Yakası tarzı. | Open Subtitles | تنورة ، وسترة ، حقيبة "تيومي" مناسبة لعادات الساحل الشرقي |
Gömlek, kravat, süveter, süet ceket var ve sıcağı içimde tutuyor. | Open Subtitles | أنا أرتدي قميص وربطة عنق وسترة ومعطف من الجلد يحبسون جميع الحرارة |
1.90 boyunda koyu renk kot ve ceket giyiyor. Yüzünden yaralandı. | Open Subtitles | طوله ستة أقدام، يرتدي سروال أسود وسترة سوداء ووجهه ينزف |
Son görüldüğünde üzerinde krem rengi pantolon açık mavi gömlek, kahverengi ceket ve koyu eldivenler vardı. | Open Subtitles | وقت الرصد الأخير كان مرتدياً ...لسروال أسمر اللون وقميص سماوي، وسترة بُنية ...وقفازات سوداء |
Son görüldüğünde, kahverengi bir pantolon mavi bir gömlek, kahverengi bir ceket, koyu eldivenler giyiyordu. | Open Subtitles | وقت الرصد الأخير كان مرتدياً ...لسروال أسمر اللون وقميص سماوي، وسترة بُنية ...وقفازات سوداء |
Üç calzone ve birer tane sıcak gömlek ve ceket. | Open Subtitles | ثلاثةكالزون... وقميص وسترة ساخنه ... إنها جميعها محترقه , انظر لهذا |
Kot pantalon ve ceket. | Open Subtitles | كان يلبس جينز وسترة |
Büyük edebi hırsları olan güzel spor ceketli iğneleyici eleştiriler yapan keskin gözlü yetenekli bir yazarsın? | Open Subtitles | مع أعين صارمه وطموحات أدبية كبيرة وسترة رائعة جداً يمكن أن يتحول إلى ناقد اجتماعي لاذع؟ |
Orta yapılı, siyah ceketli ve kısa saçları var. | Open Subtitles | متوسط البنية، وسترة غامقة، وشعر قصير |
Kırmızı gömlekli ve siyah ceketli Çinliye dikkat edin. | Open Subtitles | "تأهّبوا لرجل صينيّ يرتدي قميصًا أحمر وسترة سوداء" |
Lakers ceketi. Sabah üzerinde o vardı. | Open Subtitles | وسترة جلدية عليها شعار الليكرز كان يرتديها هذا الصباح |
Lakers ceketi. Sabah üzerinde o vardı. | Open Subtitles | وسترة جلدية عليها شعار الليكرز، كان يرتديها هذا الصباح |
Ekose etek, sıkıcı süveter. | Open Subtitles | تنورة منفوشة وسترة اللاما. |