Beni karanlık bir yere doğru sürükledi. | Open Subtitles | وضع يده على فمي وسحبني الى.. منطقة مظلمة |
Sonra içlerinden bir tanesi beni çenesiyle yakaladı ve dibe doğru sürükledi. | Open Subtitles | ثم عضني أحدهم بفكيه وسحبني للأسفل |
Ama babam hemen geldi ve beni eve sürükledi. | Open Subtitles | ولكن أبي جاء بسرعة، وسحبني للمنزل |
Sesimi yükseltmemem gerektiğini söyleyip beni çok sert şekilde diğer odaya çekti ve kolum yerinden çıktı. | Open Subtitles | وقالت: وأود أن لا أرفع صوتي وسحبني من الصعب حقا في غرفة أخرى، |
Ardından ben de yatağın altına saklandım, kravatımdan tutup beni çekti ve beni boynumdan tutup sürükleye sürükleye baloya götürdü. | Open Subtitles | اذا اختبئت تحت السرير وهو سحبني خارجا من ربطة عنقي وسحبني من عنقي كل الطريق الى الرقص |
Ne olduğunu idrak etmeme fırsat kalmadan, bir el, nefes alamayayım diye ağzımı sıkıca sarmıştı ve arkamdaki genç adam beni yere sürükledi, yüzüm kanayana kadar başımı tekrar tekrar kaldırıma çarptı, sırtımı ve boynumu tekmeledi ve bana saldırmaya başladı; giysilerimi parçalıyor, ben yardım istemek için kıvranırken, sesini kes diyordu. | TED | وقبل أن أملك الوقت لتحليل ما يحصل، أطبقت يد على فمي فلم أستطع التنفس، وسحبني ذلك الشاب من خلفي إلى الأرض، وضرب رأسي عدة مرات على الرصيف حتى بدأ وجهي بالنزيف، كان يركلني على ظهري ورقبتي عندما بدأ بالاعتداء علي، يجردني من ملابسي ويقول لي "اخرسي"، حيث كنت أصارع لطلب النجدة. |
Beni içeri çekti ve... | Open Subtitles | وسحبني الى الداخل و... ِ |