Ve kısa sürede neredeyse her şeyimizin ortak olduğunu fark ettik. | TED | وسرعان ما اكتشفنا أننا نتشارك تقريبًا في كلّ شيء. |
kısa sürede fark ettim ki yaşam alanları içeride olmak zorunda değiller. | TED | وسرعان ما أدركت أن فسحات الرجال لا تقتصر على كونها في الداخل فقط. |
Araştırmayı kısa sürede sonlandırdılar bense asla eskisi gibi olamadım | Open Subtitles | وسرعان ما تخلوا عن بحثهم، ولكن أنا لا يمكن أبداً المتابعة. |
Geoffrey'nin tarihi umduğu ilgiye ulaştı ve kısa zamanda, yaklaşık 1155 yılında, şair Wace tarafından Latinceden Fransızcaya çevrildi. | TED | جذب سجلّ جيفري الانتباه الذي كان يرجوه، وسرعان ما تُرجم من اللاتينية إلى الفرنسية بواسطة الشاعر وايس في عام 1155 م. |
Prens Madvendra'yı televizyondan tanıdı ve kısa zamanda benimle tanışmak isteyen diğer kuaförler ortaya çıktı. | TED | وتعرفت على الأمير مانفدرا من التلفاز وسرعان ما أصبح لدي جمهور آخرون من العاملات هناك مهتمات بمقابلتي. |
Adanın plajları hızlı bir şekilde kalabalıklaşıyor Ve yakında beş milyon yaz ziyaretçisiyle dolup taşacak. | Open Subtitles | تعمر شواطىء الجزيرة سريعاً وسرعان ما ستكتظُّ بخمسة ملايين فردٍ من زواّر الصيف هؤلاء |
Elinde tabanca olan şişman biri yanına gitti ve onu öldürdü. | Open Subtitles | وسرعان ما أتى شاب ضخم ومعه مُسدّس |
Yapılan ağaç kesme işleminin boyutu korkutucuydu ve kısa süre sonra kendimi bölümümle çatışıyor olarak buldum. | TED | ومدى إزالة الأشجار كان مثيرًا للقلق، وسرعان ما وجدتُ نفسي أصطدمُ من خلال دوري فيه. |
Babam neler olduğunu gördü ve hemen aile durumumuzu açıkladı. | TED | رأى والدي ما يحدث وسرعان ما أوضح وضع عائلتنا. |
Sürme işinde birini bulursan kısa sürede bitirirsin. | Open Subtitles | ائتِ بمن يعينكَ في حرث الأرض وسرعان ما ستفرغ |
Jelani muhbir olarak kısa sürede önemli bir haber kaynağı haline geldi. | Open Subtitles | جندها، وسرعان ما أصبحت مصدر الأكثر قيمة من المعلومات البشرية. |
Bir bakıma kilisenin ana müteahhiti oldu ve kısa sürede eylem amirliğine geçti. | Open Subtitles | أصبح بمثابة مُقاول عام لأعمال الكنيسة, وسرعان ما تم تعيينه رئيساً للعمليات, |
kısa sürede dost olduk ve günün birinde bana dedi ki, | Open Subtitles | وسرعان ما أصبحنا صديقين، وقالت لي يوماً، |
Ve tavuk da kısa sürede tahta çıkıp yanlarına katıldı. | TED | وسرعان ما لحق بهم الدجاج على العرش. |
Olay biraz rahatsızlıkla başlar ve kısa bir süre sonra görmezden gelmenin mümkün olmadığı bir baskı hissi oluşur. | TED | يبدأ مع قليل من عدم الراحة وسرعان ما يصبحُ إحساسًا ضاغطًا من المستحيل تجاهله. |
Kusursuz bir hırsız oldum ve kısa zamanda, bir adamın mektuplarında yazanların cüzdanında bulunanlardan daha değerli olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | وقد غدوتُ لصاً ممتازاً وسرعان ما تعلمتُ أن علام الرجل أكثر قيمة مما بمحفظته |
Ve yakında, tahmin ettiğinin ötesinde ızdırap. | Open Subtitles | وسرعان ما العذاب أبعد مما يمكنك أن تتخيل. |
Şu Birkebeine yarışı. Tam kadro orada olmalıyız. Güneş ışıldıyor Ve yakında millet parti yapıyor olacak. | Open Subtitles | هذا هو سباق حلبة التزلج يجب ان نغطيه بالكامل الشمس مشرقة، وسرعان ما ستحتفل الجماهير . |
Roosevelt'in üstüne gitti ve onu çıkartma botlarını yeni bir amfibik çıkartma için ödünç vermesi konusunda ikna etti. | Open Subtitles | (وسرعان ما أقنع (روزفلت بخطة هجوم برى - برمائى جديده |
kısa süre sonra, tuhaf görünümlü bir sinek odaya girdi. | TED | وسرعان ما طارت ذبابة سوداء غريبة في الغرفة. |
İşçi gider ve hemen işveren kurbanı olur. | Open Subtitles | العامل يذهب وسرعان ما يقع فريسة للمقاولين |