"وسرقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çaldım
• çaldın
• çaldı
• çalmış
• soydum
• soydun
• çalmıştı
• çalmıştım
• çalıp
• aldın
• çaldığın
• çalmışsın

Bir müzik sitesindeki hesabını ele geçirip kart bilgilerini çaldım.
اخترقت حسابه على متجرٍ موسيقيّ على الإنترنت وسرقت بطاقته الإئتمانية

Bardan çıktım, taksiyi çaldım ve üç saat boyunca Amerikalı turistleri taşıdım.
لذا خرجت، وسرقت العربة، قدت سياحاً أمريكين في الأرجاء لمدة ثلاث ساعات،

Bu insanlara verdiğin onca sözlere rağmen Meisner'in dükkanına zorla girip bu silahı çaldın.
بالرغم من وعودك لكل هؤلاء الناس .. مع ذلك اقتحمت متجر خردوات ميزنر وسرقت هذا المسدس

Sen de kendi yerine git. Kendi yerinde durmayan sensin. Kampımıza saldırdın ve Domuzcuğun gözlüğünü çaldın!
انت لم تكتفي بحدودك لقد اتيت الى حدودنا وسرقت نظارات بيجي

Bazı şeyleri rehin verdi... babasından biraz borç aldı... birazını Katleen den çaldı.
لقد قامت برهن بعض الأشياء واقترضت البعض من والدها وسرقت البعض من كاثلين

Geçen hafta benden intikamını almak için ofisime girmiş, birçok ekipmanımı çalmış.
لذا في الأسبوع الماضي، حتى تنتقم منّي، اقتحمت مكتبي، وسرقت مجموعة من مُعدّاتي.

Ona yalan söyledim, çaldım. Nasıl olur da iyilik dersin anlamıyorum.
كذبت عليها وسرقت منها لا أرى ذلك إحساناً

Annemin cüzdanından bir peni çaldım ve Cuma günü 1 tane sosis yedim
وسرقت بنساً من محفظة أمّي وأكلت النقانق يوم الجمعة

Ondan sonra mumyayı öldürdüm... ve asayı çaldım.
لذا قتلت المومياء وكلّ توابعه وسرقت صولجانه

Evine girip eşyasını çaldım... ki bu ağır bir suç...
ثم اقتحمت شقته وسرقت من ممتلكاته وهذه جريمة ثم تم القبض على

Burada ortaya çıktın, benim paramı çaldın,... evimi yeniden düzenledin ve sonra arkadaşlarımı aşağıladın,... sanki onlardan daha iyimişsin gibi davrandın!
لقد ظهرت فجأة وسرقت مالي. غيرت ترتيب بيتي. أهنت لأصدقائي.

Bize yalan söyledin. Müşterilerinden ve arkadaşlarından para çaldın.
لقد كذبت علينا , وسرقت المال من الاصدقاء والعملاء..

Karısını becerdin, teorisini çaldın, onu intihara sürükledin.
لقد ضاجعت زوجته وسرقت نظرياته، ودفعته للإنتحار

Beni öldürdü ve uğruna öldüğüm paralarımı çaldı.
لقد قتلتني وسرقت المال الذي كنت أموت لأجله.

Bir dükkandan siyahlı bir kadın, bebek bezi çalmış.
واحدة من أحد المتاجر عن إمرأة ترتدي الأسود دخلت وسرقت حفاضات

Birisi kaçmaya çalışmış bir silah çalmış, güvenlik tarafından vurulmuş.
واحدة منهم حاولت الهرب ، وسرقت سلاح وأُصيبت من قِبل حارس

Bir varmış bir yokmuş, uyandım ve Noel Town bankasını soydum.
كان يا مكان ، استيقظت وسرقت مصرف بلدة نويل

Bara zorla girdin ve o lanet kasayı soydun!
لقد اقتحمت البار وسرقت الخزنة اللعينة

Ve kızınız hastalar için yemek hazırlanan yere gidip tüm jöle kavanozlarını çalmıştı.
وهي ذهبت إلى حيث يصنعون الطعام للمرضى، وسرقت أكواب الجلي لنا جميعًا.

19 sene önce seni bir araban dışarı attım,... ve patronunuzun parasını çalmıştım.
لقد ألقيت بك من سيارة منذ 19 عاماً, وسرقت أموال رئيسك, هل تتذكر ذلك؟

Patronunla tartıştığını, onu uyuşturduğunu sonra da elmasları çalıp, onu öldürdüğünü.
أنّك تقاتلت مع رئيسك، وخدّرته، وسرقت ألماسة زبونه، ومن ثمّ قتلته.

Kar maskesi takıp oraya gittin ve parayı aldın değil mi?
يا إبن العاهرة , تكلم بسرعة أكنت أنت من ترتدى القناع وسرقت أمواله ؟

Dünyada sahip olduğum her şeyle birlikte ayakkabılarımı da çaldığın için başka ayakkabım yoktu.
لايوجد لدي حذاء آخر لأنك سرقته وسرقت ايضاً كل ماأملك في هذا العالم. أين شاحنتي يابارني؟

Doğum gününde sarhoş olup, bir araba çalmışsın.
أنك سكرت وسرقت سيارة في عيد ميلادك