| Güvenli, oldukça gizli olan, tek amacı zapt edilemeyenler dediklerimizi zapt etmek olan bir tesis. | Open Subtitles | إنها منطقة آمنة وسرية جداً هدفها الوحيد هو إحتواء ما لا يمكن إحتوائه |
| Güvenli, oldukça gizli olan, tek amacı zapt edilemeyenler dediklerimizi zapt etmek olan bir tesis. | Open Subtitles | إنها منطقة آمنة وسرية جداً هدفها الوحيد هو إحتواء ما لا يمكن إحتوائه |
| Her molekül yalnızca ve yalnızca kendi partneri ile uyum sağlayabiliyor. Yani bu konuşmalar, özel ve gizli konuşmalar. | TED | كل جزيء يلائم جهاز الاستقبال الموجود عند شريكه فقط لاغير اذا فهذه محادثات خاصة وسرية |
| "Başbakan'dan Başkan'a, kişisel ve gizli. | Open Subtitles | من رئيس الوزراء إلى رئيس الجمهورية "رسالة شخصية وسرية" |
| Ama halka açılarak bizim onu çabuk ve gizlice yakalamamızı zorlaştırdı. | Open Subtitles | ولكن بظهوره العلني فقد صعّب علينا.. القبض عليه بسهولة وسرية |
| Eğer biri sana zarar veriyorsa, rahatça ve gizlice söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اذا كان هنالك شخص يؤذيكي لو اردتي التحدث بحرية حيال الامر بكل خصوصية وسرية |
| bunu nasıl bilebilirsiniz? İkincisi, bilgi asimetrisi ve maaş gizliliği, piyasada hâlihazırda var olan ayrımcılığın göz ardı edilmesini kolaylaştırıyor. | TED | فبالتالي، التباين في المعلومات وسرية الأجور، يجعلُ من السهل تجاهل التمييز الذي هو في الحقيقة موجود في السوق اليوم. |
| Aynı zamanda, bence, denetim ve veri gizliliği ile ilgili geçerli endişeler de var. | TED | وفي نفس الوقت، يوجد كما أعتقد، مخاوف مشروعة حول أمور مثل الرقابة وسرية البيانات. |
| Bu dava ülke güvenliğini ilgilendirir ve gizli bilgiler içermektedir | Open Subtitles | هذه حالة امن قومي وسرية |
| -Uzun, başarılı ve gizli bir ilişki bekliyoruz. | Open Subtitles | وناجحة وسرية |