Ama biz bu karmaşalardan ikisi için hızlı ve etkili çözüm bulabildik. | TED | لكننا كنا قادرين على إيجاد حلول فعالة وسريعة للغاية لاثنين من المشاكل. |
Verinin tutarlı olabilmesi için böyle hızlı ve katı bir kural koyduk. | Open Subtitles | لقد آلينا جعلها قاعدة صارمة وسريعة من أجل أنْ تكون البيانات متسقة. |
Çince öğrenmenin yeni ve hızlı bir yönteminin nasıl kullanışlı olabileceğini düşünmeye başladım. | TED | بدأت أفكر في الكيفية التي يمكن من خلالها لطريقة جديدة وسريعة أن تفيد في تعليم اللغة الصينية. |
Basit, sessiz ve hızlı. Sessiz olması, önemli. | Open Subtitles | بسيطة، ولا تثير الضوضاء وسريعة وأهم عنصر هو عدم وجود ضوضاء |
Bu tarz boyun operasyonları standarttır ve çabuk biterler. | TED | عمليات العنق كهذه، هي عمليات مُوحَّدة وسريعة. |
"Herkes seni beladan ucuza ve çabuk kurtarmak için fikirler verecektir. | Open Subtitles | ينصحك الجميع كيف تتخلص من المشاكل بصورة رخيصة وسريعة |
Basit ve kısa bir seyahate çıkan bir kadın sahip olduğu herşeyi niye yanına alsın? | Open Subtitles | لماذا عندما تذهب المرأة فى رحلة قصيرة وسريعة تاخذ كل شىء تملكة ؟ |
Genellikle duygularımızı hızlı ve basit kelimelerle etiketliyoruz. | TED | غالباً نستخدم مسميات سهلة وسريعة لوصف مشاعرنا. |
Porche dışında herşey. Güzel ve hızlı ve siyah... | Open Subtitles | أي شيء إلا البورش إنها جميلة وسريعة وسوداء. |
Hafızanın kullanışlı olması için bir kamera kadar hızlı ve hatasız olması gerekir. | Open Subtitles | لتكون الذاكرة مُفيدة، فيجب أن تكون دقيقة وسريعة مثل الكاميرا. |
Sonraki hamlemiz hızlı ve cesur olmalı. | Open Subtitles | حركتنا التالية يجب أن تكون جريئة وسريعة. |
Bu kurtlar yavaş ayı yavrusunun hızlı ve kolay bir yemek olacağını biliyorlar. | Open Subtitles | هذه الذئاب تعرف أن الدياسم البطيئة مخلوقة لوجبة سهلة وسريعة |
Batman kadar güçlü, hızlı ve zeki olmak isterdim. | Open Subtitles | أردت أن أكون قويا وسريعة وذكية كما باتمان. |
Güvenli ve hızlı, sürmesi de keyfe dönüşüyor gürültüsüz ve sarsıntısız olduğu için. | Open Subtitles | آمنة وسريعة وممتعة في قيادتها، مع استجابة كبيرة وتوازن مثالي. |
Çok güzel ve hızlı. Gaza bas! | Open Subtitles | انها جميلة وسريعة اسرع ,تأكد من قوة احتمالها |
Haydi ama. Benim ilişkilerim, kılçıklı ve hızlı oldu. | Open Subtitles | علاقاتي، تُصبح خيطيّة وسريعة بشكل حقيقي. |
Sen evrimleşmiş, toleranslı ve çabuk uyum sağlayan birisin. | Open Subtitles | أنا أفهم الأمر حسناً أنت متحضرة جداً ومتسامحة وسريعة التكيف |
Onu ne kadar sevdiğini biliyorum ama fevri ve çabuk parlayan birisin. | Open Subtitles | أعلم كم أنتِ تحبينه ولكنكِ كنتِ متهوره وسريعة الغضب |
Yola çıkarken donmuş gıda ve çabuk bozulacak yiyecek almazsın. | Open Subtitles | أنت لا تأخذ أطعمة مجمدة وسريعة التلف |
Basit ve kısa bir seyahate çıkan bir kadın sahip olduğu herşeyi niye yanına alsın? | Open Subtitles | لماذا عندما تذهب المرأة فى رحلة قصيرة وسريعة تاخذ كل شىء تملكة ؟ |
Tamam. Sizi yan yatıracağım ve sırtınızda kısa, sert bir çıtırtı hissedeceksiniz. | Open Subtitles | حسناً,سأديرك من أعلي وسوف تشعرين بنقرة قصيرة وسريعة في ظهرك. |