Bu herifin Kalabalık içinde aptalca bir şey yapmasını istemiyoruz. | Open Subtitles | لا نريد لهذا الرجل أن يرتكب أي حماقة وسط حشد من الناس |
Kalabalık içinde bile bir kişiyi kesin olarak öldürebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكن أن يقتل شخص وحيد من وسط حشد بدقه تامه |
Kalabalık içinde meydan okumak kolay tabii. | Open Subtitles | من السهل ان تكون شجاعاً وسط حشد |
Vegas'taki bir hipnozcu kalabalığın arasından bir aday seçebilir ben de seçebilirim. | Open Subtitles | تنويم فيغاس المغناطيسي يمكن أن... يمكن أن يشجّعك وسط حشد من الناس و... وكذلك يمكنني أنا |
Önce binaya girmek için kızgın kalabalığın arasından geçmek zorunda kaldım sonra da amfide Edwards'ın arkasından dolanmak durumda. | Open Subtitles | أولاً أشق طريقي وسط حشد غاضب لأدخل المبنى بعدها أضطر أن اشق طريقي ماراً ب"ادواردز" بالمسرح |
Yedi, şimdikiyle 8 kişi kalabalığın ortasında kayboluyor. Ama hiç şahit yok. | Open Subtitles | سبعة، والآن ثمانية أشخاص اختفوا وسط حشد ورغم ذلك لا يوجد شهود |
Yalnız olmak korkunç bir şey. Özellikle kalabalığın ortasında. Anlıyor musun? | Open Subtitles | من المخيف أن تكون وحيدا و بالأخص عندما تكون وسط حشد من الناس |
Kalabalık içinde bir partide. | Open Subtitles | انه في حفلة، وسط حشد |
Rachel, kalabalığın ortasında kaçırıldı. | Open Subtitles | اختطفت (رايتشل) وسط حشد.. |