| Ama şimşek vurduğunda, üstüne bir ağaç düştü ve o uçurumdan aşağıya yuvarlandı! | Open Subtitles | ،ولكن عندما سطع البرق ، سقطت شجرة وسقطت تين تين من على المنحدر |
| Tik tak, saat 8:25'e dek, ceset saatten kayıp arabanın üzerine düştü. | Open Subtitles | 8: 25 تك توك الى الساعة عندما انزلقت الجثة وسقطت على سيارتك |
| Zayıf tutuşunu gevşetti ve vaftiz oğlunun mumu yere düştü. | TED | أرخى قبضته العظمية، وسقطت شمعة ابنه بالمعمودية على الأرض. |
| Dengemi kaybedip yere düştüm ve etrafımda dört silahlı adamın olduğunu gördüm. | TED | ففقدت توازني وسقطت على الأرض، لأجد 4 رجال مسلحين يحيطون بي. |
| Yük beygirlerimiz tüm yiyecekle beraber kaçtı, ben de attan düştüm ve omzumu sakatladım. | Open Subtitles | سقظت خيولنا بكل امتعتها وسقطت انا وانكسر كتفي |
| -Yani trabzandan düştü ve kafasını yere mi çarptı? | Open Subtitles | إذن فقد وقعت من على الدرابزين وسقطت على رأسها؟ |
| Doğumdan bir süre sonra; kestane toplamaya gitti ve bir uçurumdan düştü. | Open Subtitles | ماتت السنة الماضية ليس طويلًا بعد ولادتها كانت تقطف الكستناء ، وسقطت من الجرف |
| Suyu görmek için koştum ama taşlar çok yükseğe fırlamış, kafama düştü. | Open Subtitles | ذهبت لارى الماء ينفجر ولكن بعض الصخور طارت في السماء وسقطت على رأسي |
| - Paltonu ütülüyordum ondan bir kağıt parçası düştü. Ne yiyeceğin yazıyordu... | Open Subtitles | وسقطت منه ورقة مكتوب عليها ما يجب أن تأكله |
| Ve takılıp.., ...göğüslerinizin üzerine düştü. | Open Subtitles | إذن تظاهرت بأنها تعثّرت وسقطت نحو نهديك. |
| Bazı arkadaşlarımla birlikte gezi teknesindeydim. ve genç bir bayan tekneden düştü. | Open Subtitles | كنت على المركب مع اصدقائي وسقطت بالبحر فتاه جميلة |
| Maggie yengeni öldürmeye çalıştım... ama başaramadım... ve yere düştüm. | Open Subtitles | حاولت أن اقتل العمة ماجى و لكنى فشلت وسقطت ايتها الفتاة الصغيرة هل لك أن تناولينى عكازى لو سمحتى ؟ |
| Maggie yengeni öldürmeye çalıştım... ama başaramadım... ve yere düştüm. | Open Subtitles | حاولت أن اقتل العمة ماجى و لكنى فشلت وسقطت ايتها الفتاة الصغيرة هل لك أن تناولينى عكازى لو سمحتى ؟ |
| Sonra ayağım kaydı ve camdan aşağı düştüm. | Open Subtitles | ثم زلقت قدمي وسقطت للأسفل عبر زجاج السقف |
| Fakat o bana vurdu. Yere düştüm. Siktir! | Open Subtitles | و لكنها صفعتنى على وجهى وسقطت على الارض ، اللعنة |
| Yağmur yağıyordu ve ben nehire düştüm ve sen de arkamdan atladın. | Open Subtitles | كان المطر يهطل وسقطت في الماء وقفزتي ورائي |
| Bir kalp krizi geçirmiş ve merdivenlerden düşmüştü. | Open Subtitles | وقعت لها سكتة دماغية وسقطت من أعلى الدرج |
| Biz gelmeden önce ayağının takılıp düştüğünü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكر ماجرى حين تعثرت وسقطت قبل دخولنا إلى هنا؟ |
| Hatta bir kez bir kayadan diğerine atlarken nehire düşmüştüm. | Open Subtitles | وسقطت فى النهر ذات مرة وانا أحاول القفز من حجر إلى الآخر |
| Bir şekilde, pislik ve çocukça halinle düşüp buna yetişkin bir tepki verdin. | Open Subtitles | بطريقة ما, بطريقتك الفظة والصبيانية قد تعثرت وسقطت على حل للبالغين بشأن الموضوع |
| Ne yaptın, tökezledin ve birinin yumruğuna mı düştün? | Open Subtitles | ماذا فعلت، تعثرت وسقطت في قبضة أحدهم؟ |
| Arabadan inerken kaymış ve düşmüş, ayağa kalkarken de düşmeye... | Open Subtitles | يبدو أنّها انزلقت وسقطت أثناء خروجها من سيارتها، وحاولت النهوض، |
| Nasıl öleceğimi gördüm. Yaşlıyım ve düşüyorum. | Open Subtitles | رأيت كيف سأموت كنت كبير السن وسقطت |