biz de o kapının cıvatalarını uçuracağız, açıldığı zaman da sıçramanız gerekecek. | Open Subtitles | وسنقوم بتفجير مزاليج ذلك الباب , وعندما ينفتح يجب أن تعبروا عبره |
Daha faza bilgi edinirseniz bize fakslayın, biz de profili güncelleriz. | Open Subtitles | في حال حصلت على المزيد ، أرسله إلينا وسنقوم بتحديث التحليل |
Sen pizza dükkanını açacaksın. Ve biz de işleri yoluna koymanın bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | ..إذا ، إفتتح مطعم البيتزا وسنقوم بمساندة بعضنا البعض |
Bu örnekleri uzay aracımızın arka kısmındaki aletlerle analiz edeceğiz. | Open Subtitles | والجليد وسنقوم بتحليل تلك العينات بالأجهزة الموجودة على متن المركبة الفضائية |
Ve bunun, yani ilk aşamasının, açılış törenini önümüzdeki aralık yapacağız. | TED | وسنقوم بقص الشريط في هذا المشروع لبداية المرحلة الاولى في ديسيمبر |
Turneye çıkarsın, sonra gerilla taktiğiyle pazarlamanı yaparız, ...uçuk ve vahşi posterlerini kalabalık marketlere asarız. | Open Subtitles | بعدها نأخذك بجولة مويسقية للتسويق لالبومك وسنقوم بتوزيع النشرات والإعلانات في كل مكان |
Kusura bakmayın Komutan, biz mevkilerimize geçelim ki, üzerimize düşeni yapalım. | Open Subtitles | آسف حيال هذا يا قبطان، فقط أوصلنا لمحطتنا وسنقوم بعملنا بأنفسنا |
Ya da, bunamaktan kaçınmaya çalışıyoruz Ve biz herşeyi doğru yaptığımız için başımıza gelmeyeceğine inanmak istiyoruz. | TED | أو نقرر أن نمنع الخرف من الحدوث، ولن يحصل ذلك لنا على الإطلاق وسنقوم بكل شيء كما يجب ولن يأتي خلفنا. |
Onlar, çok özel bir aile. biz de elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. | Open Subtitles | إنها عائلةٌ مميزة، وسنقوم بكلّ ما في طاقتنا لمساعدتها |
Taş bu şehirde bir yerlerde ve biz de onu bulacağız. | Open Subtitles | ان هذا الحجر موجود في مكانٌ ما في هذه المدينة وسنقوم بأيجاده. |
Bunu anlıyoruz, bu yüzden sen sadece söyle biz de onu uyutulup sonsuza dek öldürüleceği ağıla geri götürelim. | Open Subtitles | لذلك قل الكلمة فقط وسنقوم بإرجاع البطل للقفص الذي سيضعوه فيه ويموت للأبد |
Siz etrafı inceleyin, biz de güvenlik kameralarına bakalım. | Open Subtitles | فلتُفتّشوا أنتم المنطقة وسنقوم نحن بالتحقق من الكاميرات الأمنيّة. |
Ne yapmamız gerektiğini bize söyle, ve biz de yapalım. | Open Subtitles | ،اخبرنا ما الذي يجب علينا عمله وسنقوم به |
Yani sizi tedavi edeceğiz elbette. Sadece size sorun çıkmasın diye söylüyoruz. | Open Subtitles | وسنقوم بعلاجكما بالطبع، لكن كي نسّهل الأمور عليكما أكثر |
Kapıyı açıp buraya geleceksin ve tatlı tatlı sohbet edeceğiz. | Open Subtitles | إفتحي هذا الباب وتعالي الى هنا وسنقوم بإجراء محادثة صغيرة لطيفة |
Onu depodan hastaneye kadar takip edeceğiz, sevkiyatı izleyeceğiz ve onu yarın almak için en iyi yolu belirleyeceğiz. | Open Subtitles | وسنقوم بتتبعها من المستودع إلى المشفى نراقب الطلبية ونحدد أفضل طريقة لأخذها يوم غد |
Buna rağmen 24 saat içinde geri geleceksiniz ve birkaç tane daha test yapacağız, sadece emin olmak için. | Open Subtitles | ولذلك يجب علينا فحصهم مرة اخري خلال الاربعة وعشرون ساعة القادمة وسنقوم باجراء المزيد من الاختبارات, حتى نكون متاكدين. |
Bay Macholz montajı bitirmek üzereyiz ve sonrasında canlı bir elektrik üretimi yapacağız. | Open Subtitles | من الانتهاء من تثبيت العتاد وسنقوم بتشغيل الإنتاج الكهربائي مباشرة بعد ذلك بقليل |
Evet, ben hemen bir yere gidip geleceğim geldiğimde şu şeyle biraz daha bir şeyler yaparız... | Open Subtitles | أجل، أتدري.. سوف.. سوف أعود وسنقوم بالمزيد من ذاك الـ.. |
Cumartesi gecesi... çıkacağız ve eğleneceğiz. Bir şeyler yaparız. | Open Subtitles | سنخرج، ونقضي وقتا ممتعا وسنقوم بأي شيء |
Kendi hatalarımızı yapalım, bu yüzden lütfen biraz izin ver. | Open Subtitles | وسنقوم بإرتكاب الاخطاء لذا ، رجاءا ، دعك من هذا |
Saat 3'te gel, iki saatlik bir seans yapalım. | Open Subtitles | عد اليوم وسنقوم بجلسة لساعتين في الساعة الثالثة مساءاً |