Sonra anatomi uzmanlarımız daha detaylı inceleme yapacak. | TED | وسيقوم خبراء التشريح بإلقاء نظرةٍ عميقةٍ إليها. |
Bağımsız olarak çalışacak ve aynı zamanda AK'nin de bekçiliğini yapacak. | Open Subtitles | سيعمل بشكل منفرد. وسيقوم بمراقبة برنامج التحكم الرئيسي أيضاً |
Bağımsız olarak çalışacak ve aynı zamanda AK'nin de bekçiliğini yapacak. | Open Subtitles | لا. سيعمل بشكل منفرد. وسيقوم بمراقبة برنامج التحكم الرئيسي أيضاً |
Bazıları bir restoran açacak, bazıları demirhane inşa edecek. | TED | سيفتح أحدهم مطعما، وسيقوم آخر ببناء معمل للحديد. |
Bunu yine tekrar edecek... eğer sen tanıklık etmezsen ve onu mahkemeye çıkartamazsak. | Open Subtitles | وسيقوم بهذا الفعل مرارا وتكرارا إلا أن تقفي أمام المحكمة كشاهدة ضده سنقوم بجره إلى المحكمة |
Bu geceki yardım balosunda olacak. Korkunç birşey yapacak. | Open Subtitles | سيكون في الكرة الخيرية الليلة وسيقوم بعمل شيء ما |
Ve bunu, başındaki kasayı açmayı denerken... ..yapacak. | Open Subtitles | وسيقوم بفعلها بينما يحاول فتح خزنة مقفله, من على رأسه |
O halde bunu, antik belgeler üzerinde çalışmak için eğitim almış biri yapacak. | Open Subtitles | وسيقوم بذلك شخص مدرب على التعامل مع الوثائق الأثرية. |
Çok yeteneklidirler. Birisi operasyonu yapacak, ben de başında duracağım. | Open Subtitles | وهما موهوبين ، وسيقوم أحدهما بإجراء الجراحة |
Herkes kendi sunumunu yapacak, kararı çocuklar verecek. | Open Subtitles | وسيقوم كل منا بالقيام بتقديم وندعهم يقرروا |
Hem cebimizden tek kuruş para çıkmayacak hem de benim yapmak istemediğim önemsiz işleri yapacak. | Open Subtitles | سيكلّفنا القليل من المال، وسيقوم بجميع الأعمال الحقيرة التي لا أريد القيام بها. |
Hem cebimizden tek kuruş para çıkmayacak hem de benim yapmak istemediğim önemsiz işleri yapacak. | Open Subtitles | سيكلّفنا القليل من المال، وسيقوم بجميع الأعمال الحقيرة التي لا أريد القيام بها. |
Kurul beni CEO yapacak. | Open Subtitles | وسيقوم المجلس بالتصويت لي الرئيس التنفيذي. |
O cümleleri satın alacak, seni New York'a uçuracak ve çok ama çok ünlü yapacak. | Open Subtitles | وسيقوم بشرائها، وسيجعلك تطير حتى (نيويورك) ويجعلك مشهوراً. |
Eninde sonunda bunu yapacak da. | Open Subtitles | وسيقوم بذلك في النهاية |
Doğru olanı yapacak, eminim. | Open Subtitles | وسيقوم بفعل الصواب, أعلم هذا |
Beni tehdit edecek, sana yağ çekecek. | Open Subtitles | سوف يثقل علي بالأسئلة وإلقاء اللوم علي وسيقوم بإطرائك لكي نعترف |
Bir bağlantı subayı bize kurtarma görevi hakkında bilgi verecek ve tahliye planını koordine etmemize yardım edecek. | Open Subtitles | وسيقوم ضابط إتصال أرضى بإخطارنا بمهمة الإنقاذ والمساعدة بتنسيق خططنا |
Bir arkadaşıyla buluşacağız. Eski bir insan kaçakçısı Meksika'ya gitmene yardım edecek. | Open Subtitles | سنذهب لمقابلة أحد رفاقه المهرّبين وسيقوم بتهريبك للمكسيك .. |
Kolyedeki taşları teker teker kontrol edecek ki bu biraz uzun sürebilir. | Open Subtitles | وسيقوم بتفحص العُقد قطعة قطعة ، سيتطلب الأمر وقتاً |
Bir ATB ekibi Grimes ile buluşmanızı takip edecek. | Open Subtitles | وسيقوم فريق وحدة مكافحة الإرهاب بمتابعتك لتتبعهم |