İnsanlarımı felaketten kurtarırken oturup onu izledim. | Open Subtitles | وقفت بجانبه وشاهدته وهو ينقذ قومي من الكارثة |
Kasetleri bana posta ile göndermediler ben de onların arşivine gidip izledim. | Open Subtitles | لم يرسلوا لي الأشرطة عن طريق البريد لذا ذهبتُ إليهم وشاهدته في سردابهم |
Halat köprüden aşağı attım ve düşerken izledim. | Open Subtitles | ألقيته من فوق الجسر المتعلق وشاهدته يسقط |
Wembley, 1948'de. O kadar hoşuma gitti ki, o yıla dönüp tekrar seyrettim. | Open Subtitles | ويمبلي في العام 1948، وقد أحببته كثيراً، حتى أنني عدت وشاهدته مجدداً |
Bu şeyi bin kere seyrettim. | Open Subtitles | وشاهدته الآف المرات |
...ilk kez TV'de seyredince anladım. | Open Subtitles | وشاهدته للمرة الأولى كاملا |
...ilk kez TV'de seyredince anladım. | Open Subtitles | وشاهدته للمرة الأولى كاملا |
Ben de video oynatıcı bulup izledim. | Open Subtitles | لذا، بحثت عن جهاز تشغيل أشرطة الفيديو وشاهدته |
Bana baktı ve uzun bir demir çubukla ateşi karıştırmasını izledim. | Open Subtitles | نظر الي وشاهدته يقلب النار بقضيب طويل |
Oturup hayatını mahvetmesini izledim. | Open Subtitles | انا فقط جلست هناك وشاهدته يدمر حياته |
Hayvanı yere devirdim ve ölmesini izledim. | Open Subtitles | -طاردت الحيوان إلى الأرض، وشاهدته يموت -الغنيمة لي |
Bana saldırdı sonra Ray'i öldürmesini izledim. | Open Subtitles | لقد هاجمني, وشاهدته وهو يقتل, راي |
Dün, bir düğmeye bastım ve yakılışını izledim. | Open Subtitles | الامس، ضغطت على زر وشاهدته يحترق |
Sonra başına bir havlu sarıp kalbimden bıçakladım ki kanı iyice aksın, sonra onu küvetime koyup bedenindeki tüm kanın akmasını izledim. | Open Subtitles | ثم لففت رأسه بمنشفة وطعنته على قلبه... ليفقد الكثير من الدم, وضعته بحوض الاستحمام وشاهدته وهو ينزف |
En başından izledim ve kimse bir şey çalmamış. | Open Subtitles | وشاهدته كله ولم يسرق احد اي شيء |
Ben de bir VCR bulup izledim. | Open Subtitles | لذا، وجدت مشغل أشرطة الفيديو وشاهدته |
Bu şeyi bin kere seyrettim. | Open Subtitles | وشاهدته الآف المرات |