Bana sarılıp teşekkür etti ve bir plan yapmak için zaman kazandırdığımı söyledi. | Open Subtitles | قام بعناقي وشكرني على هذا وأخبرني بأن هذا يعطيه الوقت للقيام بخطة |
Bana teşekkür etti ve bana borçlandığını söyledi. | Open Subtitles | قمتُ بذلك وشكرني وقال إنه يدين لي بخدمة |
Ben iş yapan belediye başkanına oy veririm ve, "bay reform-benim-yönetimim- için-slogandan-daha-fazlasıdır" kıçımı okşayıp, endişelerim için teşekkür edip bana kapıyı gösteriyor. | Open Subtitles | تحدّثت إلى المحافظ والذي تعهّد بالتحرّك لكن السيد " الإصلاح ليس مجرّد شعار فيإدارتي... ربّت على مؤخرتي ، وشكرني على إهتمامي... |