Üzgünüm, tam gitmek üzereydim. Parker seni eve götürsün. | Open Subtitles | أنا آسف لأني على وشك المغادرة - سأدع "باركر" يعود بك إلى المنزل - |
Hiçbir şey. Josh da tam gidiyordu. | Open Subtitles | لا شيء، كان جوش علة وشك المغادرة |
Georgina da tam çıkıyordu, değil mi? | Open Subtitles | لقد كانت (جورجينا) على وشك المغادرة, صحيح؟ |
Ben de tam gidiyordum. | Open Subtitles | تعلم ، أنا كنت على وشك المغادرة |
Henry, kayınbiraderim, ki gitmek üzereydi. | Open Subtitles | وهذا هنري , أخي بالقانون والذي كان على وشك المغادرة |
Acele et, Perdy. Kamyonet gitmek üzere. | Open Subtitles | بسرعة بريدي الشاحنة على وشك المغادرة |
Tam çıkarken şu adam geldi. Benimle evlenmek istiyor. | Open Subtitles | هذا الشخص جاء عندما كنت على وشك المغادرة ويريد أن يتزوجنى |
İlk yardım aracı kalkmak üzere. | Open Subtitles | ومروحية الإسعاف تلك على وشك المغادرة |
Ben de tam çıkıyordum. Her şey için sağ olun, Bay Bass. | Open Subtitles | كنت على وشك المغادرة , شكرا سيد باس |
- Miller. - Bir iyiliğe ihtiyacım var. Le Bourget havaalanından ayrılmak üzere olan bir uçak var. | Open Subtitles | "ميلر" أحتاج خدمة، هناك طائرة على وشك المغادرة من مطار لو بورجيه |
Malesef gitmek üzereydik. | Open Subtitles | لسوء الحظ، نحن على وشك المغادرة |
Aslında, tam çıkmak üzereydim. | Open Subtitles | في الحقيقة , قد على وشك المغادرة |
Ne yazık ki, tam gitmek üzereydim. | Open Subtitles | لسوء الحظ، أنا على وشك المغادرة. |
Kız kardeşimin evine gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك المغادرة إلى منزل أختي |
Ben de ona yardım ediyordum ama gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت اساعدة ولكني على وشك المغادرة |
Saçmalama. Profesör Moody de tam gidiyordu. | Open Subtitles | هراء، الأستاذ (مودي) كان على وشك المغادرة |
- Gerek yok, Julio da tam çıkıyordu. | Open Subtitles | لا، (خوليو) كان على وشك المغادرة |
Selam, Ruby, ben de tam gidiyordum. | Open Subtitles | اهلا , روبي , لقد كنت علي وشك المغادرة |
Edward... yani Sharon da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | إيدوارد أقصد ، شارون كانت على وشك المغادرة |
Bu adam gitmek üzere. | Open Subtitles | هذا الرجل على وشك المغادرة |
Uçağım kalkmak üzere. | Open Subtitles | أنا على وشك المغادرة على طائرة |
Ben de tam çıkıyordum. | Open Subtitles | أجل كنتُ على وشك المغادرة |
Ayarlıyorum. İkinci hedef Amanda ise Toronto'dan ayrılmak üzere. | Open Subtitles | "الهدف الثاني على وشك المغادرة من "تورينتو |
- İyi... - Konuşmak istiyorum. Ama okula gitmek üzereydik. | Open Subtitles | انه بخير نحن على وشك المغادرة للمدرسة |
tam çıkmak üzereydim aslında. | Open Subtitles | لقد كنت على وشك المغادرة, في الحقيقة |
Gemi yüklendi ve kaptan kalkışa niyetli. | Open Subtitles | البارجة ممتلئة والكابتن على وشك المغادرة |