Buckingham Sarayı'na gidip kadının elini sıktım. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى قصر باكينغهام وصافحت يد المرأة |
Binlerce insanla çalıştım, birçok kişinin elini sıktım. | Open Subtitles | الآن ، لقد قابلت الكثير من الأشخاص وصافحت الكثير من الأيادي |
Adamın gözünün içine bakıp elini sıktım. | Open Subtitles | لقد نظرت بعيني الرجل وصافحت يده |
Ucuz siyah takım elbisenle ofisime gelip elimi sıkarak fırsat için teşekkür etmiştin. | Open Subtitles | ولجت إلى مكتبي ببدلتك السوداء الرخيصة تلك. وصافحت يدي وشكرتني على الفرصة. |
Ucuz siyah takım elbisenle ofisime gelip elimi sıkarak fırsat için teşekkür etmiştin. | Open Subtitles | لقد دخلت إلى مكتبي في تلك البدلة الرخيصة وصافحت يدي وشكرتني على الفرصة ... |
Carcetti'nin gözlerine bakıp elini sıktım. | Open Subtitles | (نظرت في عينيّ (كاركيتي وصافحت يده ، و سألته إن كان جادًا |