| "Gizli tarifleri çalması için casuslar göndermeye başladılar." | Open Subtitles | وبدءوا في إرسال الجواسيس ليسرقوا وصفاته السرية |
| Bayan Child mükemmel Fransız yemekleri kitabınızı okuduk üzerinde çalıştık, tarifleri denedik ve değerlendirmelerde bulunduk. | Open Subtitles | عزيزتي السيد تشايلد لقد قرأنا الكتاب الفخم ــ الطبخ الفرنسي ــ و بدراسته، و طبخ بعض وصفاته و تقييمه و إلخ ـ ـ |
| Yarattığı harikaların sırrını sadece kafasında saklardı. Niye tarifleri kendine sakladın ki seni dümbelek! | Open Subtitles | أبقى جميع ، وصفاته الخاصة ، سرّاً داخل رأسه الآن , لما فعلت هذا بنفسكَ ، أيُّها الأحمق؟ |
| Hastane kayıtlarına girdim ve reçetesini aynen kopyaladım. Ruhu bile duymayacak. | Open Subtitles | لقد إخترقتُ سجلاته الطبيّة، ونسختُ وصفاته بالضبط. |
| İlaçlarını alması gerekecektir. İzini reçeteleri aracılığıyla süreceğiz. Kiminle görüşebileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | سيحتاج لدواءه، وهكذا سنقتفيه من خلال وصفاته الطبية، أعلم مَن يتعيّن أن نخاطب. |
| Bir şekilde adamın tariflerini ele geçirmiş... ve adamın dükkanı kapatmasına sebep olacağını söylüyor. | Open Subtitles | {\pos(192,175)}،لقد حصلَت على وصفاته بطريقة ما وتقول بأنها ستعمل على إبعاده عن العمل |
| - tarifleri biz değiştiremeyiz. | Open Subtitles | - لا نستطيع تغيير وصفاته. |
| Bunlar onun tarifleri. | Open Subtitles | إنها وصفاته |
| - Tamam, bekle bi saniye tarifleri. | Open Subtitles | وصفاته . |
| - Biri reçetesini değiştirmiş Gibbs. | Open Subtitles | شخص ما قام بتبديل وصفاته الطبية، يا (غيبز). |
| Sen bu reçeteleri böyle pervasız kullanırken babanın tıp lisansını koruması imkansızdı zaten. | Open Subtitles | من غير المعقول أنه يحتفظ برخصته الطبية بعد أن عبثت بدفتر وصفاته |
| Doktor Holland'ın viski reçeteleri yazdığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن الد. (هولند) يوصي بالويسكي في وصفاته الطبية |
| Sana göstereyim. Tüm tariflerini bilirim. | Open Subtitles | ساريك فانا اتذكر كل وصفاته |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 