ويكيبيديا

    "وصلوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldiler
        
    • geldi
        
    • Buradalar
        
    • geliyorlar
        
    • gelmiş
        
    • gelen
        
    • gelmişler
        
    • geldiklerini
        
    • varmışlar
        
    • ulaşmışlar
        
    • yakaladılar
        
    • geldiklerinde
        
    • ele
        
    • aldılar
        
    • ulaştılar
        
    - Sakin ol. ...anladığım kadarıyla uzaya yolladığınız mesaj ile buraya geldiler. Open Subtitles ما أفهمه هو أنهم وصلوا هنا بعد أن أرسلتم رسالة في الفضاء
    Ve buraya 1960ların sonunda geldiler. TED وقد وصلوا الى هنا في اواخر الستينات من القرن الماضي
    , bu nedenle, hiçbir şey buraya geldi savaşmak zorunda hurda için. Open Subtitles , وصلوا إلى هنا مع لاشيء لذا أضطروا للقتال لأجل بقايا المخلفات
    Moğol şefleri bugün Roma İmparatorluğu'na karşı bizimle ittifak yapmaya geldi. Open Subtitles اليوم رؤساء القبائل المنغولية قد وصلوا إلى التحالف معنا ضد الإمبراطورية الرومانية.
    Bak, Buradalar ve seni arıyorlar. - Aileni de kaçırdılar. Open Subtitles لقد وصلوا وهم يبحثون عنك الآن لقد إختطفوا عائلتك
    Bazıları silahla geliyorlar ama çoğu zaman içinde sağdan soldan toplanıldı. Open Subtitles بعض الرجال وصلوا بأسلحة، ولكن معظم الأسلحة وجدناها بمرور الوقت
    Ölü kızın ailesiyle bir konuşsam iyi olacak. Yorkshire'dan az önce geldiler. Open Subtitles حسناً يجب أن أذهب و أتحدث مع والدي الفتاة الميتة , لقد وصلوا للتو من يوركشاير
    Billy Clanton, Frank McLaury ve Billy Claiborne bu sabah geldiler. Open Subtitles فرانك مكلاوري وبيلي كلايبورن وصلوا هذا الصباح
    Postayla geldiler. İstersin diye düşündüm. Open Subtitles لقد وصلوا عبر البريد الإلكتروني، واعتقدت بأنكِ تريدينهم
    Sağlık görevlileri 90 saniye içinde olay yerine geldiler,... ..fakat Manzetti olay yerinde ölü olarak bulundu. Open Subtitles ثم هرب مشيا على الأقدام رجال الإسعاف وصلوا خلال 90 ثانية لكن السيد مانزاتي كان قد لفظ انفاسه
    Öyle görünüyor, ama buraya nasıl geldiler? Open Subtitles يبدو الامر كذلك و لكن كيف وصلوا الى هنا؟
    Muhafızlar geldi. Televizyonu kapatmalarını söyle. Open Subtitles . الحراس وصلوا . أخبرهم أن يغلقوا التلفاز
    Ambrose ve ekibi geldi ve Nyah yanlarında değil. Open Subtitles إيثان وفريقه وصلوا عبر الجسر ونيا ليست معهم
    Lenuta gitmeden birkaç gün evvel, ailesinden dört kişi geldi. Open Subtitles قبل أيام من مغادرة لينوتزيه فان أربعة أشخاص قد وصلوا من أليتشيني
    Dün öğleden sonra geldi. Herhâlde kasaya koymuştur onları. Open Subtitles لقد وصلوا عند العصر، وأتخيل بانه أودعهم الخزينة
    Biliyorum, Buradalar. Demin bir araçtan indirildiler. - Nerdesin sen? Open Subtitles أعلم، لقد وصلوا إلى هنا، لقد رأيتهم ينزلون عبر هذا الزقاق.
    Belik aşağı taraftaki B.M. merkezine iniş yapacaklar,... ...ya da daha küçük bir yeri seçecekler... ama varsayın ki geliyorlar ve size bir kutu veriyorlar. TED ربما سيهبطون في مقر الأمم المتحدة على الطريق هنا, أو ربما سيختارون بقعة أذكى-- و لكن لنفترض أنهم وصلوا و أعطوك صندوقا,
    Bir grup genç gelmiş olmalı. Kahkaha sesi duymak, güzel bir değişiklik oldu. Open Subtitles مجموعة من الأطفال وصلوا للتو إنه لأمر حسن أن تسمع ضحكة للشعور بالتغيير
    Son 24 saat içinde Doğu Avrupa'dan gelen uçuşlarla başlasın. Open Subtitles هذا وصلوا من أوروبا الشرقية خلال ال 24 ساعة الماضية
    Sizin küçük yeşil adamlarınız buraya milyonlarca yıl önce gelmişler. Open Subtitles الرجال الغرباء الخضر الصغار وصلوا الى هنا منذ ملايين السنين مضت
    Bu zorluklara rağmen, şimdiki durumlarında olduklarını düşünmüyorlar, bu zorluklar sebebiyle bu duruma geldiklerini biliyorlar. TED هم لا يفكرون بأنهم وصلوا إلى ما عليه اليوم برغم الصعوبات. بل يعرفون أنهم ما عليه اليوم كنتيجة لهذه الصعوبات.
    varmışlar ama gözleri kirden kapanmadan aramayın dedi. Sen de ben de Jeong Pal de. Open Subtitles لقد وصلوا و قالوا أن لا نتصل قبل أن تجف الأتربه عينيهم، أنت و أنا و جيونغ بال كلنا.
    Gece yola çıkarılmış sabah ise Chelmno'ya ulaşmışlar. Open Subtitles ساروا بالليل وبالنهار وصلوا الى خيلمنو
    - Bilmiyorum dostum, sanırım onu yakaladılar. Open Subtitles أنا لا أعرف ، رجل ، أعتقد أنهم وصلوا إليه.
    Ama ilk geldiklerinde sordukları soru aklıma takıldı: Tanrı'nın beni bütün kalbiyle sevdiğine inanıyor muydum? TED لكن السؤال الذي طرحوه عندما وصلوا لأول مرة علق حقا في رأسي : هل أعتقد أن الله يحبني من كل قلبه؟
    Hücre evlerimize ve yeraltı sığınaklarımıza o kadar çok saldırı düzenlediler ki, seni de ele geçirmelerinden korkmuştum. Open Subtitles كانت هناك الكثير من الهجمات على منازلنا الأمنة، وتحت الأرض. كنتُ قلقة أنهم وصلوا لك، أيضاً.
    Onu sizden önce aldılar. Bizi yendiler Albay. Open Subtitles لقد وصلوا إليه أولا ، لقد ضربونا كولونيل
    Sadece 18 ay sonra Güneş sisteminin en büyük gezegenine ulaştılar. Open Subtitles وبعد 18 شهرا فقط، وصلوا إلى أكبر كوكب في النظام الشمسي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد