Biz de onu evine götürdük ve ben dua ettim, o ölmeden petrol onun kıyısına vurmasın diye. | TED | لذلك أحضرناها للمنزل ، وصليت أن لا يغسل النفط شاطئها قبل وفاتها. |
Şoför için dua ettim. Döşeme kirlenmesin diye arkadaşın ayakkabılarını çıkardım. | Open Subtitles | وصليت صلاةً سريعة للسائق مضيعا بذلك احدى فرص حياتي الثمينة |
Dün gece ışıklar kapatıldığında, diz çöküp o çocuklar için dua ettim. | Open Subtitles | عندما انطفأت الأنوار بالأمس, ركعت وصليت لهما |
Ve o günlerin devamında sağ kalmak için de dua ettim. | Open Subtitles | وصليت كي أتمكن من الصمود عبر اليوم التالي له |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Beni arayıp, senin komada olduğunu söylediklerinde Sam, çok ağladım ve Tanrı'ya dua ettim, | Open Subtitles | عندما أتصلوا بي و أخبروني انك بغيبوبه سام, لقد بكيت وبكيت, وصليت لله |
Olaya bak! Vaaz verip, dua ettim, kimse sikine takmadı. Birkaç mucize gerçekleştirince herkes seni mesih sanıyor. | Open Subtitles | دعوت وصليت ولم يهتم أحد، يكفي القيام ببعض المعجزات ليظن الكل أنك المختار |
Şeytan için bir mabet yaptırdım ve ona dua ettim. | Open Subtitles | لقد بنيت كنيسة للشيطان وصليت له |
Antik şehir Mena'da dua ettim. Arafat dağında dua ettim. | Open Subtitles | . "صليت فى مدينة "مِنَى وصليت على جبل عرفات |
Antik şehir Mena'da dua ettim. Arafat dağında dua ettim. | Open Subtitles | . "صليت فى مدينة "مِنَى وصليت على جبل عرفات |
3 çocuk büyüttüm ve 3'ünün de mezarı başında dua ettim. | Open Subtitles | لقد ربيت ثلاث أبناء وصليت على قبورهم. |
Kiliseye gidip, bi mucize için dua ettim benim ve 3 çocuğumun kalacağı bi yer | Open Subtitles | وذهبت للكنيسه وصليت من اجل حدوث معجزه أجد مكاناً وأطفالاً ينادون علي " ماما |
Olmam gereken yeri zihnimde canlandırdım ve dua ettim. | Open Subtitles | لقد تصورت اين اريد ان اكون وصليت لأجله |
Pekala, gençken, hayatımın başlarındayken tapınağın tepesine tırmandım ve dua ettim. | Open Subtitles | - عندما كنت شاباً وفي مرحلة كنت مكتئباً جداً فيها في حياتي، تسلقت إلى قمة المعبد وصليت |
Diz çöküp Tanrı'ya bu kadının kötü niyetini lanetleyerek muazzam intikamını cisminin ve ruhunun üzerinden kaldırması için dua ettim. | Open Subtitles | ركعتُ على ركبتي وصليت له أن يلعن خبثها |
Suya atladım. Göle atmamaları için Tanrı'ya dua ettim. | Open Subtitles | وصليت للرب الا يصلوا الي. |
Bir mucize olsun diye dua ettim. | Open Subtitles | وصليت طلبا في معجزة |
Kapıyı çektim ve gelip beni de öldürmemeleri için dua ettim. | Open Subtitles | أغلقت الباب وصليت... أن لا يقتلوني. |
Her gün ünvanınızdan ve kanundan daha yüce, daha iyi olmanız için dua ettim. | Open Subtitles | وصليت كل يوم حتى أراك "من أعظم الملوك" |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim... ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Bana el kaldırdığı ve ruhunda yeşeren pislikle kızına yan gözle baktığı için Ed'i cezalandırman için bunlara bir son vermen için dua etmiştim. | Open Subtitles | وصليت لكي تعاقب "إد" لضربه لي ونظرته لأبنته |