Hayatında hiçbir pazarlığı kaybetmedin, bunu bildiği için de sana ulaştı. | Open Subtitles | أنت أبداً لم تفشلي في تفاوض في حياتك لذا وصل إليك |
Senin bana danışmanlık yaptığını öğrendi ve sana ulaştı. | Open Subtitles | لقد اكتشف أنك كنتي تقدمين استشارات لي و لقد وصل إليك |
Yani Hanson, Brandon'un Sydney'i ilaç bağımlısı yaptığını öğrendi ve takip edip sana ulaştı. | Open Subtitles | إذاً هل اكتشف (هانسن) بشأن توريط (براندون) لـ (سيدني) بالمخدّرات و تعقّب المخدرات حتى وصل إليك ؟ |
Hayatınız ciddi bir tehdit altında. Size gelen hiçbir paketi açmayın. | Open Subtitles | هناك تهديد قوي على حياتك، لا تفتح اي طرد وصل إليك |
Hayatınız ciddi bir tehdit altında. Size gelen hiçbir paketi açmayın. Hayır. | Open Subtitles | هناك تهديد قوي على حياتك، لا تفتح اي طرد وصل إليك |
Bildiklerini, sonraki rahiplere aktar... sana aktarıldığı gibi. | Open Subtitles | أخبر ما تعرفه للكاهن التالي كما وصل إليك |
Ruslar sana ulaştı değil mi? | Open Subtitles | وصل إليك الروس، أليس كذلك؟ |
Bodaway'ın adamları sana ulaştı mı? | Open Subtitles | هل وصل إليك رجال (بوداواي)؟ |
Bildiklerini, sonraki rahiplere aktar... sana aktarıldığı gibi. | Open Subtitles | أخبر ما تعرفه للكاهن التالي كما وصل إليك |