Amacımız, bir şeyler üretmeye dair buradan giderken, geldikleri vakte kıyasla daha bilinçli olmalarını ve eğlenirken de bir şeylerin çözülebileceğinin farkına varmalarını sağlamak. | TED | هدفنا هو التأكد من أنهم سيغادروا مع إحساس أفضل لكيفية صنع الأشياء عن وقت وصولهم والتصديق الداخلي العميق بأنه يمكنك معرفة الأشياء المحيطة بالتدرب |
Bana Ziyaretçiler buraya geldiklerinden beri yapmış oldukları kötü bir tek şey söyle. | Open Subtitles | سمّي شيئاً سيئاً واحداً فعلوه منذ وصولهم إلى هنا |
geldiklerinde, ne tür bir fabrika olduğunu gördüler. | Open Subtitles | وعند وصولهم عرفوا أي مصنع هم ذاهبون اليه |
Polisler silah sesini duymuş ama onlar gelene kadar kaçmış. | Open Subtitles | الضباط سمعوا اطلاق النار, ولكنه هرب قبل وصولهم الى هناك |
Hesaplarıma göre, izci gemisinin en yüksek hızında bile, Albay O'Neill ve Teal'c onlar varmadan ölmüş olacak. | Open Subtitles | حتى مع السرعة القصوى لسفينة الاستطلاع الكولونيل أونيل وتيلك سيكونوا ميتين حتى وصولهم |
Bu bebeklerin kuzeye vardıklarında ne olacağını izlemek cesaret isteyen bir seviyede korkutucu olacak. | Open Subtitles | بالتأكيد على مستوى الشجاعة فإنها ستكون مخيفة لمشاهدة ما يحدث لهؤلاء الأطفال بمجرد وصولهم الشمال. |
Gelişleri her yerde sevinçle karşılandı ve kral, kraliçeyi ve evliliklerini kutladı. | Open Subtitles | سبب وصولهم بهجة في ارجاء المكان واحتفل الملك والملكة بزوجهما مرة اخرى |
Onlar geldikleri zaman her şeyin düzenli olduğundan emin oluyorum. | Open Subtitles | أتأكد من كل شيء في الترتيب الصحيح لحين وصولهم |
Sağlık ekiplerinin söylediğine göre, olay yerine geldikleri zaman oğlunuz, ...kendisine yatıştırcı verilene kadar uyanık kalmış. | Open Subtitles | ويقول المسعفون ابنكِ كان مستيقظا عند وصولهم هناك حتى أنهم اعطوهُ دواءً مُخدراً |
Ve bu anlar buraya geldikleri zaman tarih oldu. | Open Subtitles | وتلك اللحظة قد فات أوانها عند وصولهم إلى هنا |
Bana geldiklerinden beri yaptıkları tek bir kötü şey söyle. | Open Subtitles | سمّي شيئاً سيئاً واحداً قاموا به منذ وصولهم |
Yarısı doğru olsa bile, geldiklerinden beri durumun değiştiğini yadsıyamazsın. | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك صحيحٌ جزئياً فلا مجال للف والدوران حول حقيقة إنهم منذ وصولهم إنقلبت الكفة |
Yarısı doğru olsa bile, geldiklerinden beri durumun değiştiğini yadsıyamazsın. | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك صحيحٌ جزئياً فلا مجال للف والدوران حول حقيقة إنهم منذ وصولهم إنقلبت الكفة |
buraya geldiklerinde karşılaştıkları güçlükleri yenmek ve uyum sağlamak için. | Open Subtitles | ومجابهة الصعوبات التى واجهوها بمجرد وصولهم |
Sabah geldiklerinde tepkiler gözle görülüyordu zira paten camiası ağır sözlerini yüksek sesle dile getirmeyi sürdürüyordu. | Open Subtitles | القلق وصل مع وصولهم هذا الصباح عندما بدأ الاتحاد بالنقاش حولهم |
O 60larda öyleydi. Dördüncü sezonda, 70lere geldiklerinde hepsinin sirozu ve kalp hastalığı olacak. - Bizim olmayacak. | Open Subtitles | ذلك في الستينات بمجرد وصولهم الموسم الرابع، |
İki ekip yolda. Onlar gelene kadar dayanmamız gerekecek sadece. | Open Subtitles | وحدتان في طريقهما هنا، علينا أن نصمد فقط حتى وصولهم |
Polis yolda ve polisler gelene kadar hatta kalacağım ben. | Open Subtitles | الشرطة في طريقها إليكِ و سأبقى على الخط لحين وصولهم |
Onlar varmadan önce dönmek için yola koyulsak iyi olur. | Open Subtitles | علينا أن نتحرك إن كنا نرغب بالعودة قبل وصولهم |
Onlar oraya varmadan önlerine geçeceğim. Tekrar yollarını saptırabilirim. | Open Subtitles | وسأمثل أمامهم قبل وصولهم لهناك، وسيمكنني اقتيادهم بعيدًا ثانيةً. |
Sağlık ekiplerinin dediğine göre de vardıklarında çoktan ölmüş olduğu için sunî teneffüs bile yapılmamış. | Open Subtitles | وقال المسعفون إنّهم لم يجروا إنعاشًا قلبيًّا رئويًّا لأنّها كانت ميتة عند وصولهم |
Gelişleri sardalya sürüleriyle çakışmasına rağmen bu her yıl tekrarlanan olayda katılımcı olmaktan çok seyircidirler. | Open Subtitles | بينما يتزامن وصولهم ،مع أسراب السردين فربما هم مشاهدون أكثر من مشاركين في هذا الحدث السنوي |
Ayrıca, polis olay yerine geldiğinde yatağın üzerinde bunu bulmuş. | Open Subtitles | كذلك عند وصولهم عثرت الشرطة على هذه ملقات فوق السرير |
Bu sorun olmaz. Daha Onlar gelmeden Succubus'ı zaten çivilemiş olurum. | Open Subtitles | أوه، هذه ليست مشكلة، فأنا سأضرب الساكيباس، قبل وصولهم هناك |