Şimdi sağdıç olmakla ilgileniyorsun demek? | Open Subtitles | الآن تريد أصبحت تريد القيام بواجب وصيف العريس |
Hani şu babasının düğününde sağdıç olan | Open Subtitles | والذي كان وصيف العريس في زفاف أبيه الثالث |
- Neredeydin? - sağdıç olayını ciddiye aldığını gördüğüme sevindim, Sherly. | Open Subtitles | يسعدني قيامك بواجبات "وصيف العريس يا "شيرلوك |
sağdıç konuşması için gevşeyeyim diyordum ki kontrolden çıktı. | Open Subtitles | كنت أستعد لخطبة وصيف العريس و هي معي, تهانئنا ل"ديفيد" و "ميا" |
İndir yere. sağdıç konuşmasını yeniden düşüneceğiz. | Open Subtitles | سنعيد التفكير في خطبة وصيف العريس |
Bundan dolayı nezaketle çekilip Donny'ye sağdıç olarak sahneyi bırakacağım. | Open Subtitles | لذلك سأتنحى جانباً "و أسمح ل"دوني ليكون وصيف العريس "صفقوا ل"دوني |
Dinle, seni aldığım zaman şifonyere senin için küçük bir sağdıç hediyesi bıraktım. | Open Subtitles | ،أنصت لي تركت هدية وصيف العريس بخزانتك |
sağdıç konuşması... Graham tarafından yapılacak. | Open Subtitles | خطبة وصيف العريس سيلقيها "جراهام" |
sağdıç, bir saat sonra düğün provası var. | Open Subtitles | بروفة وصيف العريس بعد ساعه |